Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 857 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4537 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Menfi tespitMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracı tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının icra takibi sebebiyle 300 TL asıl alacak ve 1.281 TL faiz yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin kiracı sıfatı ile taşınmazı 01.01.2007 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle kira bedelinde artış olmadığını, 01.01.2010 tarihinde müvekkilinin davalı taraf ile yine aynı taşınmaz için yeni bir kira sözleşmesi yaptığını ve bu sözleşmede aylık kira bedelinin 800,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkili tarafından kira bedellerinin defaatle ödendiğini ve ödemeler hesaplandığında müvekkilinin davalı tarafa başlatılan icra takibinde talep edilen 14.274,29 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 01.01.2010 tarihli sözleşmeyi imzalamadıklarını, davacı ödemeleri düşülerek fark alacağının talep edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece 01.01.2010 tarihli sözleşme yönünden kriminal inceleme yaptırılmış, bu sözleşmedeki imzanın kiraya verene ait olmadığı tespit edilmiş, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davacının icra takibi sebebiyle 300 TL asıl alacak ve 1.281 TL faiz yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan ve davalı tarafın icra takibine dayanak yaptığı 01.01.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile aylık kira bedeli 700 TL olarak belirlenmiş, özel şartlar 3. maddesinde yıllık %15 artış yapılacağı düzenlenmiştir. Davalı 06.06.2012 tarihinde başlattığı icra takibi ile Ocak 2009 ayı ila Mart 2012 ayı arası eksik ödenen 10.230 TL, 2012 yılı Nisan ve Mayıs ayları kira bedelleri iki aylık 2.760 TL, işlemiş faiz 1.284 TL olmak üzere toplam 14.274 TL nin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece hukukçu bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi sözleşmedeki artış şartına göre ödenmesi gereken kira bedellerini belirlemiş, davalı ödemeleri düşülerek bakiye 12.690 TL kira borcu ve 1.281 TL faiz borcu olduğunu belirtmiştir. Mahkemece bu bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiş ise de, davalı kiraya veren yemin eda ederken davacı tarafın iddia ettiği gibi bir kısım kira bedellerini elden tahsil edip bankaya yatırdığını belirtmiş, ilgili bankadan buna yönelik ekstreler getirtilmiş ise de bilirkişi raporunda bu ödemelerin ve diğer banka ödemelerinin nasıl belirlendiği, alacaktan nasıl düşüldüğü ve faiz alacağının nasıl hesaplandığı ayrıntılı olarak belirtilmemiştir. Mahkemece, davacı tarafın iddia ettiği ödeme belgeleri ve davalı tarafın kabul ettiği ödeme belgeleri ve faiz alacağı yönünden denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.