MAHKEMESİ : Antalya 5. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/07/2013NUMARASI : 2012/669-2013/778Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile itirazın 850,00-TL asıl alacak yönünden iptaline karar verilmesi üzerine hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davacıların dedesi A.. E.. ölümü sonrasında miras paylaşımı neticesinde davalının oturduğu dairenin müvekkillerine kaldığını, bu hususun 2010 yılı Aralık ayında davalıya bildirilerek 2010 yılı Nisan ayından itibaren aylık 500,00 TL'den birikmiş 4.500,00 TL ile diğer aylara ilişkin kira bedelinin müvekkillerine ödenmesini talep ettiklerini, davalının sözkonusu ihtara uyarak 15.09.2011 tarihine kadar 3.750,00 TL ödeme yaptığını, müvekillerinin 2011 yılı Ekim ayında dava konusu taşınmazı başka şahsa sattıklarını, bu nedenle 2010 yılının 4,5,6,7,8,9,10,11 ve 12 aylara ilişkin aylık 500,00 TL'den 4.500,00 TL ile 2011 yılının 1,2,3,4,5,6,7,8,9 ve 10 aylara ilişkin aylık 500 TL'den 5.000,00 TL olmak üzere toplam 9.500,00 TL kira alacağından davalı tarafından ödenen 3.750,00 TL mahsup edildiğinde bakiye kalan 5.750,00 TL kira alacaklarının tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının haksız yere borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise; davalı ile kira sözleşmesini düzenleyen şahsın M.. E... olduğunu, taraflar arasında herhangi bir alacak ilişkisinin bulunmadığını, müvekkilinin borcunun değil karşı taraftan alacağının olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muris A.. E.. mirasçıları tarafından tanzim edilen 14.07.2010 tarihli miras taksim sözleşmesi ile kiralananın davacılara intikal ettiği, kira bedellerinin ödenmesine ilişkin davacılar tarafından davalıya gönderilen ihtarnamenin davalıya 30.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların bu tarihten itibaren taşınmazı sattıkları tarih olan 6.10.2011 tarihine kadar aylık 500,00 TL'den 9 ay 6 günlük kira bedeli olarak toplam 4.600,00 TL'yi davalıdan talep edebilecekleri, davalının davacılara toplam 3.750,00 TL kira bedeli ödediği, bu nedenle davacıların davalıdan 850,00 TL kira alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Türk Medeni Kanun'unun 705. maddesi gereğince kural olarak taşınmazın mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Ancak miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörüleren diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır. TMK.'nun 640. maddesi gereğince de birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar. Elbirliği mülkiyetine konu olan hallerde tüm mirasçıların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 gün 3/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Muvafakat duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacılar adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanun'unun 640. maddesi hükmü uyarınca miras bırakanın terekesine görevli mahkemece temsilci atanması için davacıya süre verilir. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir. Somut olayda; Dava konusu kiralanan davacılara miras yoluyla intikal etmiş, 14.07.2010 tarihli miras taksim sözleşmesiyle de davacıların tasarrufuna geçmiş bulunmaktadır. Davacılar miras ile mülkiyet hakkını kazandıkları için murisin ölümünden miras taksim sözleşmesinin yapıldığı tarihe kadar elbirliği mülkiyet hükümleri gereğince, taksim sözleşmesinin yapıldığı 14.07.2010 tarihinden davacıların taşınmazı üçüncü kişiye sattıkları 06.10.2011 tarihine kadar olan kira alacaklarını ise tek başlarına talep edebilirler. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durularak eksiklikler tamamlanıp davalının ödemesi gereken kira alacakları hesap ettirilip ve ödemeler de nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.