MAHKEMESİ : Sulh Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira, aidat alacağı, hor kullanma tazminatı ile elektrik ve su tüketim bedellerinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne itirazın 17.189,16 TL. üzerinden iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar vekili dava dilekçesinde; 05.04.2009 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olan davalının kiralananı 2011 yılı Temmuz ayında tahliye ettiğini,.... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/176 Değişik İş sayılı dosyası ile kiralanandaki hasar bedelinin 6500 TL. olarak tespit edildiği, davalı hakkında hasar bedeli ve diğer alacak kalemleri de dahil olmak üzere toplam 17.531,40 TL.nin tahsili için ....İcra Müdürlüğünün 2010/22172 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 2010 yılı sonu itibariyle sona erdiğini, bu tarihten sonra taşınmazın başkasına kiralandığını, takibin haksız olduğunu ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda 6500 TL.'si hor kullanım bedeli olmak üzere 17.189,16 TL. üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliler mahkemece taksir edilerek karar verilmiş olmasına, taksirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalı vekilinin hüküm altına alınan hor kullanma tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince;Taraflar arasında 05.04.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiralayanın kiralanan taşınmazın boşaltılmasından sonra 09.09.2011 tarihinde yaptırdığı tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda hasar ve eski hale getirme bedeli 6500 TL. olarak belirlenmiş, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da hasarların hor kullanımdan kaynaklandığı, tespit raporunda belirtilen eski hale getirme bedelinin uygun olduğu bildirilmiştir. 6098 Sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334 (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp, münhasıran kötü kullanma nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. O halde mahkemece alınacak ek bilirkişi raporu ile değişecek parçaların yaşı gözetilerek kullanma süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip, alacaktan düşülmesi gerekir.Mahkemece gerçek zararın açıklanan şekilde tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda 2.nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.