Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 834 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13876 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01/07/2014NUMARASI : 2013/511-2014/459Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalı vekilinin tahliyeden sonraki Aralık ayına ilişkin hükmedilen alacağa ve icra tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Davacı vekili dava dilekçesinde, dava dışı kiracının taşınmazı 02.12.2008 tarihinde sözleşmedeki bildirim şartına uymaksızın tahliye ettiğini, kiracının kira sözleşmesinin 8.maddesine göre kira bedellerini ödemediği için gelecek ay kiralarının muaccel hale geldiğini ve davalının müteselsil kefil olarak kiracının verdiği zarardan sorumlu olduğunu belirterek 2008 yılının Ekim ayı 300 TL kira bakiyesi ile 2008 yılının Kasım ile 2009 yılının Eylül ayları arası döneme ait kira, aidat ve çeşitli hasar bedelinden oluşan 38.485 TL asıl alacak ile işlemiş faiz toplamı 41.583,02 TL'nin tahsili amacıyla başlatılan 09/03/2009 tarihli icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasında 01/02/2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği, dava dışı S.. Y..'in kiracı, davalı Ş.. S..'in müteselsilen kefil olduğu hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kefilin erken tahliye halinde oluşan zararlardan kiracı ile birlikte sorumlu olacağına ilişkin açık bir düzenleme yapılmadığı gibi sorumluluğunun kapsamı ve sınırları da tayin edilmemiştir. Davalı kefilin sorumluluğu sözleşme süresince ve sözleşme kapsamındaki borçlar için geçerli olup, davalı kefilin sözleşme sona erdikten sonraki erken tahliyeye bağlı olarak istenen alacak kalemleri yönünden sorumlu olduğu düşünülemez. Kaldı ki erken tahliye nedeniyle yeniden kiraya verme süresi (makul süre) kirası aslında bir kira alacağı olmayıp tazminat niteliğindedir. Kira sözleşmesinde her ne kadar 1 ay önceden ihbar koşuluyla kiracıya tahliye hakkı verilmiş ve ihbar şartına uyulmadan kiralanan 02.12.2008 tarihinde tahliye edilmiş ise de Aralık ayına ilişkin hükmedilen 1 aylık kira alacağı tahliyeden sonraya ilişkin olup tazminat niteliğinde bulunduğundan kefilin sorumlu tutulamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.Öte yandan davanın kısmen reddine karar verilmesine göre davalının talebi de nazara alınarak icra inkar tazminatı hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir.Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.