Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8308 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5904 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Amasya Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/03/2014NUMARASI : 2012/722-2014/253Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava kira alacağı, fuzuli işgal nedeniyle tahliye ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Kiralanan yargılama sırasında tahliye edilmiş olmakla mahkemece tahliye istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, alacak isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı Y.. T..’in müvekkiline ait işyerinde 16.01.2007 tarihli sözleşme uyarınca kiracı olduğunu, davalının kiralananın üst katını 24.04.2007 tarihinde akde aykırı şekilde diğer davalı Ö.. A..’a bıraktığını, davalı Ö..’ün söz konusu yeri mesken olarak kullanmaya başladığını, işgale son verilmesi, kiralananın eski hale getirilmesi ve kira paralarının ödenmesi için 26.03.2010 tarihinde ve 28.01.2011 tarihinde davalılara ihtarname keşide ettiklerini ancak bir sonuç alamadıklarını, kira alacağının tahsili için icra takibi başlattıklarını, borca itiraz edilmesi üzerine açtıkları davada mahkemece (Göynücek İcra Hukuk Mahkemesi 2010/4 esas 2010/11 karar) Özgül hakkındaki davanın kiracılık sıfatı bulunmadığından reddine karar verildiğini belirterek, kiralananın tahliyesine 24.04.2007 tarihine kadar olan kira paralarının davalı Y.. T..’den tahsiline, bu tarihten sonra tahakkuk edecek ecrimisilin ise davalı Ö.. A..’tan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı Ö.. A.. vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin taşınmazda eski kiracı olduğunu, kiralanana faydalı masraflar yaptıklarını, davacının müvekkili ile olan kira ilişkisine son vererek işyerini 16.01.2007 tarihinde davalı Y.. T..’e kiraladığını, sonrasında taşınmazın otel kısmının Yaşar tarafından tekrar müvekkiline devredildiğini, taşınmazda işgalci olmayıp devrin davacının bilgisi dahilinde gerçekleştiğini savunmuştur. Davalı Y.. T.. ise kira borcu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, kiralanan tahliye edilmekle tahliye istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı Y.. T..’in 16.01.2007-24.04.2010 tarihleri arasında sözleşme gereği taşınmazda kiracı olduğundan bu döneme ilişkin 2.600 TL kira parasının davalı Yaşardan tahsiline, davalı Özgül hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Davacıya ait iki katlı işyeri başlangıçta 24.05.2005 tarihli kira sözleşmesi ile davalı Ö.. A..’a kiraya verilmiş, sonrasında kira ilişkisi 16.01.2007 tarihinde sona ermiş ve taşınmaz bu kez aynı tarihte Y.. T..’e beş yıl süre ile kiralanmıştır. Y.. T.. ile yapılan kira sözleşmenin 2.maddesinde kiracının mecuru başkasına devir ve ciro edemeyeceği, alt kiraya veremeyeceği kararlaştırılmıştır. Davalı Y.. T..’in tarihi itibariyle kiralanandaki faaliyetine son vererek, otel olarak kullanılan üst katı eski kiracı Ö..’e devrettiği uyuşmazlık konusu değildir. Sonraki süreçte davacı 24.05.2005 tarihli kira sözleşmesine dayalı olarak davalı Ö.. hakkında kira alacağına ilişkin icra takipleri başlatmıştır. Davacı 05.04.2010 tarihinde yaptığı icra takibinde 2007-2010 yılları arası kira alacaklarını takip konusu yapmış, borca itiraz edilmesi üzerine icra mahkemesince (Göynücek İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/4 esas ve 2010/11 karar) borçlunun taşınmazda kiracı olarak bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı 25.08.2010 tarihli icra takibinde ise 2010 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları kira paralarının davalı Özgül’den tahsilini istemiş borçlu tarafından borca itiraz edilmeyerek takip konusu borç ödenmiştir. Davacı Göynücek İcra Hukuk Mahkemesinin verdiği karara dayalı olarak açtığı işbu dava ile davalı Özgül’ün 24.04.2007 tarihinden itibaren fuzuli şagil olduğunu belirterek dava tarihine kadar olan dönem için fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 1.000 TL ecrimisil bedelinin tahsili isteğinde bulunmuştur. Her ne kadar mahkemece davalı Özgül’ün 24.04.2010 tarihinden itibaren kiracı olduğunun kabulü ile hakkındaki davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı Özgül’ün kiralananın üst katında bulunuyor olmasının her hangi bir akdi ilişkiye dayalı olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yaşanan bu süreç içerisinde kiralananın üst katının sözleşmeye aykırı olarak davalı Özgül’e devredildiği ve davalının kullanımının fuzuli işgale dayalı olduğunun kabulü gerekir. Bu açıdan davalıdan ecrimisil bedeli istenmesinde usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece; davalı Yaşar’dan tahsiline hükmedilen dönem ile davalının icra takibi sonucu ödediği aylar hariç olmak üzere davacının dava tarihine kadar olan dönem için talep ettiği ecrimisil alacağına yönelik olarak hesaplama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı Özgül’ün 24.04.2010 tarihinden itibaren taşınmazda kiracı olduğunun kabulü ile hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.