Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8287 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6657 - Esas Yıl 2007





Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, önalıma ilişkin payın iptali ve tesciline ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde önalıma konu payın bulunduğu 4 nolu parselde 276/2400 payın Gülizar , 276/2400 payında Sema adına kayıtlı iken bu payların davalıya satılmış olması nedeniyle belirtilen paylara ilişkin tapu kaydının iptal ve tescilini istemiştir. Mahkemece daha önce davanın kabulüne karar verilmiş, Dairemizce davalıya duruşma gününü bildirir davetiyenin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğinden bahisle taraf teşkili yönünden kararın bozulması üzerine Mahkemece, bozma kararına uyulmuş, usulüne uygun davetiye tebliği üzerine duruşmaya gelen davalı vekili, dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu oluştuğunu, bu şekilde oluşan paydaşlık nedeniyle önalım hakkının kullanılamayacağını, tapudaki işlemin bağış olduğunu, davacı ile davalının kardeş, satıcılardan Gülüzar'ın davalın??n eşi, Sema'nın ise davalının baldızı olduğunu, payın davalı adına yazılması gerekirken eşi ve baldızı adına yazıldığını, bu yanlışlığın düzeltilmesi ve mirasa konu olacak payın davalıya devir edilmesi için bağış yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce davalının savunması doğrultusunda davalı ve davacı delillerinin toplanması ve toplanan deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Dinlenilen davacı ve davalı tanıkları, imar parseli oluşturulurken İmar Kanununun 18. maddesi uygulaması işlemlerinin İbrahim tarafından yapılıp takip edildiğini, paydaşların yapılan bu hizmet karşılığında önalıma konu taşınmazdan pay vermelerinin kararlaştırıldığını, İbrahim 'in yapılan işlemler nedeniyle davalı Binalı 'dan para aldığını, alınan paya karşılık İbrahim Öncel'e hizmeti karşılığı verilecek payın iki kez işlem yapılmaması için davalıya devir edildiğini ve karşılığında İbrahim 'in davalıdan para aldığını bildirmişlerdir. Öte yandan, davacı hakkında İbrahim Öncel tarafından açılan Selçuk Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/57 esas sayılı dava dosyasında tanık olarak dinlenilen davalı ise, taşınmazın eşi Gülüzar adına kayıtlı olduğunu, eşinin ödemesi gereken ücret karşılığı İbrahim 'e pay devir edeceğini, ancak, o dönemde davacı İbrahim 'in işlemleri yapacak parası olmadığı için bu pay karşılığı İbrahim'e para ödediğini ve eşinin İbrahim'e devredeceği payı kendisinin devir aldığını belirtmiştir. Tüm bu beyanlar karşısında yapılan işlemin miras hukukundan kaynaklanmadığının ve satış olduğunun kabulü gerekir. Davacının bu satışlar için önalım hakkının tanınmasını istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davacı tapuda belirtilen bedel ve masraflar toplamı olan 4.263.00 YTL depo ettiğine göre davanın kabulü ile payın iptali ve davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken olayda uygulama yeri olmayan 27.03.1957 gün ve 12/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.