MAHKEMESİ : Dikili İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/09/2013NUMARASI : 2013/46-2013/56İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı alacaklı, 01/07/2013 tarihinde başlatmış olduğu haciz ve tahliye istemli icra takibinde, kiralanana ait birinci yıl kirasının 2.500 TL eksik ödendiği için yazılı kira sözleşmesinin 4.maddesi gereğince diğer 2. ve 3.yıllara ait kira alacaklarının da muaccel olduğundan bahisle toplam 14.500 TL.'nin davalıdan tahsilini istemiş, davalı muaccel borcunun olmadığını diğer borçların ise vadesinin gelmediğini savunarak icra takibine itiraz etmiş, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını, takibe konu borç ödenmediği için kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davaya ve takibe dayanak yapılan 01/03/2012 başlangıç tarihli 3 yıl süreli, arsa vasıflı taşınmazın üzerinde yaptırılacak çelik kontrüksiyon binada kafeterya olarak kullanılmak üzere kiralanmasına ilişkin yazılı kira sözleşmesinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tahliye istemli, yasal 30 gün süreli ödeme emri davalıya bizzat 03/07/2013 tarihinde tebliğ edilmiş, dava 30 gün ödeme süresi beklenmeden 17/07/2013 tarihinde açılmıştır. Bu durumda ödeme süresi beklenilmeden açılan tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye talebinin kabulü doğru değildir.Karar bu nedenle tahliyeye ilişkin olarak bozulmalıdır.Davalının itirazın kaldırılmasına yönelik karara ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76'ncı, faize ilişkin 88'nci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun'da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354'ncü maddelerinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 4. maddesinde muacceliyet koşuluna yer verildiği görülmekte ise de; dosya içeriğinden kiracının TTK.nu kapsamında tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak, tacir olması durumunda hakkında TBK.nun 346.maddesinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilmeli, tacir olmadığının anlaşılması halinde ise; yeni yasal düzenleme karşısında bu koşulun davalı kiracı yönünden geçersiz hale geldiği kabul edilerek değerlendirmenin takip tarihi itibariyle ödenmemiş muaccel kira alacağına göre yapılması, muacceliyet koşulu gereğince istenen aylar kirası yönünden alacak (itirazın kaldırılması) isteğinin reddine karar verilmesi gerekir. SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) No'lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.