Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8097 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5080 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesiİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için müteselsil kefiller aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kaldırılması talebinin kabulüne takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalı borçlulardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kira sözleşmelerinde, kefilin sorumluluğu kural olarak kira süresi ile sınırlıdır. Konut ve çatılı iş yeri kiralarında kira süresinin, Türk Borçlar Kanununun 347/1 maddesi gereğince uzadığı hallerde, uzayan kira süresi bakımından kefilin sorumluluğunun devam edebilmesi için; öncelikle kefilin sorumluluğunun uzayan dönem için de devam edeceğinin sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olması gerekir. Bunun yanında, kefilin uzayan dönemdeki sorumluluğunun azami hangi süreyle ve hangi miktarla sınırlı olacağının açıkça gösterilmiş olması da şarttır. Başka bir ifade ile ne kadar uzayacağı belirsiz bir kira süresine ilişkin olan ve kefili sınırsız bir sorumluluk altına sokan sözleşme hükümleri geçerli değildir. Hakim, bu yönleri resen dikkate almakla yükümlüdür.Olayımıza gelince; takibe konu kira sözleşmesi 10/12/2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olup, davalı borçlular ... ve ... kira sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzalamış, kira sözleşmesinin hususi şartlar 16. maddesinde “kiracı kiralananda kaldığı sürece kefilin kefaleti devam eder” düzenlemesi kabul edilmiştir. Taraflarca, kefilin azami sorumlu olacağı süre kira sözleşmesinde açıkça belirlenmemiştir. Bu nedenle kefilin uzayan dönemde de kefaletinin devam edeceğine ilişkin sözleşme hükmü geçersiz olup, kefilin sorumluluğu, sözleşmede belirlenen bir yıllık kira süresi ile sınırlıdır. Takibe konu kira borcu uzayan döneme ilişkin olduğundan, davalı borçlular hakkındaki itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.