Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8019 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2384 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Konya 4. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/07/2014NUMARASI : 2013/1255-2014/1084Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, sözleşmenin feshi ile fuzuli işgal nedeniyle kiralananın tahliyesi bu talebin kabul edilmemesi halinde kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne kira tespiti dışındaki taleplerin feragat nedeniyle reddine, 01.07.2013 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 450 TL. olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar vekili, dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın davacılara murisleri M. M.'tan miras yolu ile intikal ettiğini davalının bu taşınmazı herhangi bir kira sözleşmesi olmaksızın işgal ettiğini, zilyetliğe yapılan tecavüzün önlenmesi için Kaymakamlığa müracat ettiğinde davalının taşınmazı ilk olarak babası M.E.ın 2004 yılında sözlü olarak kiraladığını, 2007 yılından itibaren de kendi adına ticari faaliyette bulunduğunu bildirdiğini ancak davacılar tarafından sözlü kira aktinin kabul edilmediğini, sözleşme tarihinden itibaren uzunca bir süre geçtiği için müvekkillerinin sözleşme ile bağlı kalmalarının mümkün olmadığını belirterek öncelikle kira sözleşmenin feshi ile kiralananın tahliyesi bu talebin kabul edilmemesi halinde aylık kira bedelinin gerçek rayiç bedel üzerinden tesbitini talep etmiştir. 15.07.2014 tarihli celsede ise diğer taleplerden vazgeçtiklerini, kira tespiti yönünden karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, taşınmazın 2004 yılında davacıların murisinden davalının babası tarafından sözlü kira akdi ile kiralandığını, kira başlangıç tarihinin 2004 yılı Temmuz ayı olduğunu, 2012 Ağustos ayından itibaren aylık 400 TL. kira bedeli ödendiğini ve davanın reddini savunmuş, davalı vekilince bildirilen kira başlangıç tarihi davacı vekilince kabul edilmiştir.TBK'nun 345. maddesinde “Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava her zaman açılabilir. Ancak, bu dava, yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması koşuluyla, izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı takdirde, mahkemece belirlenecek kira bedeli, bu yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar. Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur.” hükmüne yer verilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, TBK'nun 345 maddesi bu tarihten sonra açılacak kira bedelinin tespiti istemlerinde uygulanır. Olayımıza gelince; 2004 Temmuz başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacıların sözleşmenin yenilendiği 01.07.2013 tarihinden itibaren kira bedelinin tespitini talep edebilmesi için, davanın bu dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açılması ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması gerekir. Davalılar tarafından keşide edilen 20.02.2013 tarihli ihbarname davalıya tebliğ edilemediğine göre 24.10.2013 tarihinde açılan dava ile 01.07.2013 günü başlayan dönem için kira parasının tespitine karar verilemez. Bu nedenle davacılardan 01.07.2014 tarihinde başlayan dönem için kira parasının tespitini isteyip istemediği sorularak istenmesi halinde bir sonraki dönem için kira bedelinin tespitine karar verilmesi aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 06/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.