MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit-istirdat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili Av... ve davacı şirket vekili Av... geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava asıl ve birleşen davalarda başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen kira parasının istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davalarda davanın kabulüne ve ödenen kira bedelini istirdadına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava dilekçesinde, davalının yeni malik olduğunu, önceki malik ile aralarında 1.8.2007 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli aylık 2500 TL den kira sözleşmesi imzaladıklarını daha sonra eski mal sahibi ile ihtiyacı ve ısrarı nedeniyle 1.09.2007 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli aylık 400 TL'den yeni bir kira sözleşmesi imzaladıklarını, davalının ikinci kira sözleşmesine göre aylık 2850 TL üzerinden takip başlattığını tahliye tehdidi altında takipte istenilen kira paralarını ödemek zorunda kaldığından bahisle kira parasının aylık 400,00.-TL olduğunu ve bu nedenle borçlu olmadığının tespitini ve ödenen kira paralarının istirdadını istemiştir. Davalı savunmasında, mecuru 29.08.2008 tarihinde dava ihbar edilen eski malik ... adlı şahıstan satın aldığını, 05.09.2008 tarihli .. Noterliğinin ihtarnamesi ile davacı tarafa ihtar çektiğini, davacının da 12.09.2008 tarihinde mecurun 1 aylık kira bedelini 2.850 TL olarak kabul ederek kira bedelini bu şeklide kendisine ödediğini, kaldı ki.... ile davacı arasında 01.08.2007 tarihli bir kira sözleşmesinin daha bulunduğunu, bu sözleşmede mecurun aylık kira bedelinin 2.500,00 TL olarak kararlaştırıldığını, bu nedenlerle daha sonra 01.09.2007 tarihli kira sözleşmesi ile taşınmazın kirasının aylık 400,00 TL olarak kararlaştırılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, taşınmazın gerçek bedelini yansıtmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece taraflar arasında imzalanan 1.09.2007 başlangıç tarihli ve on yıl süreli ikinci kira sözleşmesi ile birinci kira sözleşmesinin fesih edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Davada dayanılan ve hükme esas alınan eski malik ile davalı arasında imzalanan 1.8.2007 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli aylık 2500 TL bedelli kira sözleşmesi ile 1.9.2007 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli aylık 400 TL bedelli kira sözleşmeleri imzalandığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının ibraz etmiş olduğu 01.09.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmeye el yazısı ile 22. ve 23. maddelerin ilave edildiği, sözleşmenin 22. maddesinde 01.08.2007 tarihli kira ve devir sözleşmesi yerine işbu 01/09/2007 tarihli kira sözleşmesi yapıldığını. 430.000 YTL devir ve hava parasının 72.500,00 YTL'sinin ...'ye elden verilmek üzere ...'ye işbu sözleşmenin imzalanması ile teslim edildiği, diğer kısım bankadan ve elden ...ye ödendiği, sözleşmenin 23. maddesinde ise kiranın ilk 5 yılı için 70.000 TL kira bedelinin peşin verildiği ve aylık kira bedelinin 400,00 YTL olarak belirlendiği, ilk yılın kirasının peşin kira içinde ödendiği, sonraki yılların kirasının 6 aylık dönemlerde peşin ödeneceği belirtilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu sözleşmelerden hangisinin geçerli olduğu daha doğrusu ikinci sözleşmeye ilave edilen el yazısı ile yazılmış 22. ve 23. maddelerin davalı yeni maliki bağlayıp bağlamayacağı noktasındadır. HMK 207. maddesinde Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkâr hâlinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabileceği hüküm altına alınmıştır. 1.9.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesindeki 22 ve 23. maddesi kiralayan tarafından imzalanarak onaylanmamıştır. Duruşmada dinlenilen eski malik ... ile böyle bir kira sözleşmesinin imzalanmadığını belirtmiştir. Bu durumda kiralayan tarafından inkâr edilen sözleşmenin 22. ve 23. maddesi HMK 207. maddesi uyarınca geçersizdir. Mahkemece uyuşmazlığın 1.8.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde 1.9.2007 başlangıç tarihli sözleşmesinin esas alınması doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.100.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.