Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7827 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9806 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İzmir 7. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/06/2014NUMARASI : 2014/335-2014/515Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.2-) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;İcra takibinde dayanılan 01.12.2001 tarihli kira sözleşmesi ile .plaka sayılı ticari taksi davacı tarafından davalıya aylık 750.000.000 TL kira bedeli ile kiralanmış olup, sözleşmede aracın doğabilecek bütün resmi ve gayriresmi giderleri, onarımı, bakımı kazası, cezası, pulu, aidatı, vergisi, sigortası vb tüm giderlerinin kiracıya ait olduğu belirtilmiştir. 15.04.2003 tarihli yenilenen sözleşmede aylık kira bedelinin 850 TL olarak belirlendiği, yeni durum başlıklı belgede ise 2008 yılı aylık kirasının 2.750,00 TL olarak belirlendiği görülmüştür. Taahhütname başlıklı davalı adına imzalı 04.05.2009 tarihli belgede ise 2009 yılı sonuna kadar 12.000 TL, 05.05.2010 tarihine kadar da 7370 TL ödeneceği belirtilmiştir. Davacı tarafından 05.03.2012 tarihinde başlatılan icra takibinde 31.12.2009 tarihli 12.000 TL, 05.05.2009 tarihli 7370 TL alacak ve aylık 2750 TL den 15.06.2009 ila 15.11.2011 tarihine kadar olan kira alacakları olmak üzere toplam 101.870 TL asıl alacak ve 15.690,74 TL işlemiş faiz alacağının tahsili istenmiş, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı, borçlu olmadığını belirterek itiraz etmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının 1996 yılından 01.12.2011 tarihine kadar müvekkiline ait ticari taksinin kiracısı olduğunu, kira sözleşmesinde araca ait tüm vergi sigorta trafik pulu ve trafik cezaları ile ilgili ödemelerin kiracı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının kira ilişkisinden kaynaklanan borçların ödemediğini, hakkında yapılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise, taraflar arasında bir kira ilişkisi olmadığını davalının davacıya ait araçta 1996 yılından bu yana şoför olarak çalıştığını, bir dönem kira sözleşmesi yapıldığını fakat şoför olarak çalışmaya devam ettiğini, kira ilişkisi olduğu kabul edilse dahi bedellerin davacı tarafa ve vekili A.A.e, bu kişinin yetki verdiği ortağı A.. Ş..’e, A. A.in çocuklarına ödediğini belirterek cevap dilekçesi ekinde 4 adet el yazılı belge sunmuş, sunulan ek 1 ve ek 2 nolu belgenin A. A. tarafından yazıldığını, ek 3 nolu belgedeki yazıların bir kısmının müvekkiline, bir kısmının A. A.’e bir kısmının da A. A.in çocuklarına ait olduğunu, ödemeler karşısında A. A.’in, kızının ve oğlunun imzaları bulunduğunu, ek 4 olarak sunduğu belgenin ise müvekkili tarafından yapılan hesap kağıdı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Davalı tarafından sunulan bu ödenme belgelerine karşı davacı vekili 28.06.2012 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde; Müvekkilinin imzasını taşımayan hiçbir belgeyi kabul etmediklerini, bu belgelerin ödeme belgesi olarak sunulamayacağını ve kabul edilemeyeceğini, davalının kira bedellerini müvekkiline veya A. A.e ödediğine dair banka dekontu veya müvekkilinin veya müvekkilinin kardeşi A.A.’in imzasını taşıyan belgeyi dosyaya sunamadığını, davalının müvekkiline ait . plakalı taksinin de kiracısı olduğunu bu araca ilişkin borçlarını da eksik ödediğini, ek 3 olarak dosyaya sunulan belgedeki ödemelerin kira bedellerine ilişkin olmadığını, Abdülselamın kızı ve oğluna yapılan ödemelerin plakalı araçlara ilişkin yatırılan vergi trafik pulu ve cezaları ile 6 plakalı araca ilişkin kira borçlarına mahsuben yapılan ödemeler olduğunu, belirtmiştir.Dosyaya sunulan hesap bilirkişisi raporunda davalı tarafından fotokopisi ibraz edilen belgelerde davacı veya vekilinin imzası olmadığı gibi davacının belge içeriğini kabul etmediğini, davalının davacıya olan asıl borcunun 98.125,00 TL işlemiş faiz borcunun ise 14.431,88 TL olduğu belirtilmiştir.Mahkemece davalı tarafından sunulan belgelerdeki ödemelerin davacı tarafça inkar edilmediği, 70 plakalı araç şerhiyle yapılan toplam 62.350,00-TL ödeme mahsup edildikten sonra 35.775,00-TL kira alacağının bulunduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de hangi belge veya belgelerdeki hangi miktarların kira borcu ödemesi olarak kabul edildiği ve kararda belirtilen miktardaki ödemenin nasıl tespit edildiği denetime elverişli bir şekilde açıklanmamıştır. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde sunulan belgeleri kira ödemesi olarak kabul etmediğini açıkça belirtmiştir. O halde davacıya ve davacının, kendisine yapılan ödemeleri kabul ettiği kişilere davaya konu alacaklarla ilgili yapılan ödeme miktarları tespit edildikten sonra hesap yönünden mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.