Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 778 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4157 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Maddi ve manevi tazminatMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı maddi ve manevi tazminat davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Uyuşmazlık, kiralananda meydana gelen yangın sonucu kiralananda oluşan hasar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile, 16.150,00 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılardan ...’ın davacıya ait evi 01.10.2009 tarihli kira sözleşmesi ile mobilyalı olarak kiraladığını, diğer davalı ...’ın ise aynı kira sözleşmesini kefil sıfatı ile imzaladığını, 18.03.2011 tarihinde davalılardan ...’ın gelerek evde yangın çıktığından bahisle kendisini çağırdığını, Polis ve itfaiyeye haber verdiğini, yangının çıkış nedeni olarak davalılardan ...'ın ihmali sonucu banyoda bulunan aspiratörün açık unutulması sonucu alev alması ile çıktığının belirtildiğini, mobilyalı ve hiç kullanılmamış halde kiraya verilen evde yangın nedeni ile nerede ise tüm eşyalar, mefruşat, mobilyalar, müştemilat ve evdeki demirbaşlar ile kilitli depoda bulunan davacıya ait özel eşyaların da kullanılamaz hale geldiğini, bu durumun tespiti maksadı ile... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/139 D.İş sayılı tespit dosyası ile evdeki zarar ve ziyanın tespitini yaptırdığını, bilirkişi incelemeleri sonucunda 30.000 TL tutarında zarar ve ziyanının olduğunun tespit edildiğini, dava konusu yangın ve buna bağlı olarak yaşadıkları sonucunda ağır bir psikolojik travma geçirdiğini, bu nedenle davalı taraftan maddi tazminat yanında manevi tazminat talebi de bulunduğunu, belirtip fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak meydana gelen yangın nedeniyle mobilyalı olarak kiraya verilen mecurda oluşan 30.000 TL maddi zararın tazmini ile 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davalı ...’ın, evde olmadığı bir zamanda meydana gelen olayın vuku buluş şeklinin; banyodaki havalandırma motorunun ve/veya kablo tesisatının aşırı ısınma sonucu yerinden çıkarak duşakabin içine düştüğü, küvetteki akrilikler ile duşakabinin içten içe eridiği, buradan hasıl olan karbon monoksit gazının tüm daireyi sardığı ve her şeyin is tabakası ile kapladığını, mecurda alevli yangın meydana gelmediğini, bu sebeple banyonun ahşap kapısının dahi tutuşmadığını, daire içinde parkeler, kapılar, pencere doğramaları, mobilyalar, mutfak dolapları, eşyalar, halılar, giysiler özetle hiçbir şeyin tutuşmadığını, sadece is oluştuğunu, davacının zarar karşılığı sigorta şirketinden tazminat almak amacıyla tespit yaptırdığını, 40 yıllık eski kullanılmayan eşyaları antika gibi göstermeye ve 1 oda 1 salon ve mutfaktan oluşan evi yenilemeye çalıştığını, ayrıca müvekkillerince... 8.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/208 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını ve tespit sonucu yangının aspiratörden çıktığının belirlendiğini, davalı ...’ın olayda kusuru bulunmadığını ayrıca davalı ...’nın kefil olduğunu ve kefaletin sınırı belli olmadığından miktar belirsiz olduğundan geçerli olmadığını, somut olayda manevi zararı gerektirir bir yön bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile, 16.150,00 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalı kiracının temyizine gelince; Dava konusu taşınmazın 01/10/2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile mobilyalı olarak davacı tarafından davalıya kiraya verildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. 21/03/2011 tarihli yangın raporuna göre yangının çıkış sebebi; evde kimsenin olmadığı esnada banyonun havalandırılmasında kullanılan elektrikli aspiratörün çalışır vaziyette unutulduğu ve uzun süre çalışan aspiratörde meydana gelen şasenin kablo izolelerini eriterek yaktığı, yanar vaziyette düşen parçaların banyodaki diğer eşyaları tutuşturarak yaktığı şeklinde tespit edilmiştir. Yangının 21/03/2011 tarihinde taşınmaz kiracının kullanımındayken çıktığı anlaşılmaktadır. Davacı kiralayan tarafından dava konusu daire ... Sigorta poliçesi ile sigortalatılmış olduğundan sigorta eksperi tarafından konutta yapılan inceleme sonrası hazırlanan yangın ekspertiz raporuna göre sigorta tarafından konutta meydana gelen hasara ilişkin olarak 14.10.2011 tarihinde 24.381,00 TL ödenmiştir. Karara dayanak olan 21/04/2014 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen bir kısım hasarın sigorta tarafından da tazmin edilmiş olduğu anlaşılmış olup bu durumda mahkemece sigorta tarafından karşılanan hasar ile mahkemece hüküm altına alınan hasar yönünden hangi kalemlerin hasar gördüğü açıklanıp mükerrer tahsilin ayıklanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mükerrer tahsilata sebep olacak şekilde karar verilmesi doğru değildir.3- Davalı kefilin temyizine gelince; Hükme esas alınan 01/10/2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesini davalı ... kefil olarak imzalamıştır. Kira sözleşmesinin 16. Maddesinde “Aşağıda isim ve imzası bulunan kefil, gerek sözleşmesel ilişki devam ederken, gerekse sona erdikten itibaren kiracıların işbu sözleşmeden doğacak bilumum borç ve sorumluluklarına, birinci derecede müştereken ve müteselsilen kefildir. Kira sözleşmesi dönem sonlarında yenilenerek devam edecek olursa, kefilin sorumlulukları aynen devam edecektir. Şu kadar ki bu taktirde, sözleşme kendiliğinden yenilenmek suretiyle, daha uzun sure devam edecek olsa bile kefilin sorumluluğu, oturduğu yıl süre ve toplam bedel TL. miktar ile sınırlı olacaktır.” düzenlemesi getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre kefilin sorumluluğu 1 yıllık sözleşme süresi ile sınırlı olup özel olarak yangın gibi zararlandırıcı olaylar nedeniyle sorumlu olacağı ve bunun hangi miktarla sınırlı olduğu kararlaştırılmadığından kefilin sorumluluğuna gidilemez.Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 2 ve 3 nolu bentte yazılı nedenle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.