Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7650 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9979 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :. Sulh Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiralayan tarafından açılan hor kullanma bedelinin ve tamir süresi için oluşacak kira kaybının tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı ile davalı arasında 01/06/2008 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, davalı kiracının 18/02/2013 tarihinde mecuru haber vermeden boşalttığını, davacı tarafından taşınmazda oluşan hasar ve bu hasarın giderilmesi için geçecek sürede oluşacak kira kaybının belirlenmesi için tespit yaptırdığını, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/19 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespitte kiralananın hor kullanımından kaynaklanan zararın 3.850 TL olduğunu tespit edildiğini, aylık kira bedelinin 500 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla KDV dahil 4.543,00 TL zararın tespit tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca dairenin onarım süresi içerisinde kiraya verilememesi nedeniyle oluşan kira geliri kaybına karşılık 200,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise.... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/19 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespitin yokluklarında yaptırıldığını, tespit bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, kiralanana taşındığında kiralananın boyalı olmadığını, hor kullanmanın söz konusu olmadığını eve zarar vermediğini, normal kullanımdan kaynaklanan zarardan sorumlu tutulamayacağını, davacının evi kiraya verecek süre için kira bedeli talep ettiğini ancak davacının dava konusu yeri yeniden kiraya verdiğini, içerisinde kiracı oturduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece delil tespiti sırasında hazırlanan 21/03/2013 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak 3.850,00 TL zarar ve tamir bedelinin 15/03/2013 tarihinde yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 21/03/2014 tarihli ek raporda belirtilen 250,00 TL kira kaybının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334. maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak, kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp, münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur.Taraflar arasında 01/06/2008 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kiralananın boş ve sağlam olarak teslim edildiği ve Demirbaş eşya; Mutfak dolapları yüklükler, panjur ve gün ısı, duş kabininin teslim edildiği belirtilmiştir. Mahkemece, davacı kiralayan tarafından sunulan dilekçe üzerine ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/19 D.İş sayılı sayılı delil tespiti dosyasında 15/03/2013 tarihinde, davalının yokluğunda yapılan delil tespiti üzerine hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de, davalı bu bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. İtiraza uğrayan delil tespiti bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru değildir. Davalının kiralananı kullandığı süre gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Bu sebeple mahkemece davalı tarafın yokluğunda yapılan delil tespiti ile alınan ve itiraza uğrayan, yetersiz delil tespiti bilirkişi raporunun hükme esas alınması usul ve yasaya aykırıdır.O halde mahkemece mahallinde keşif yapılmak suretiyle delil tespiti raporun da belirlenen hasar ve eksiklikler ile ilgili olarak hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşülerek ayrıca tamir için geçecek süre de belirlenerek hüküm kurmaya yeterli, denetime elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 30/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.