Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7578 - Karar Yıl 2004 / Esas No : 5776 - Esas Yıl 2004
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan onalım davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava onalım hakkı sebebiyle davalıya satılan payın iptal ve tescili isteğine ilişkindir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, onalım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmazın paydaşlarından İlhan ve arkadaşlarının 176/690 paylarını 23.9.2002 tarihinde davalıya sattıklarını belirterek 10.10.2002 tarihinde açtığı bu dava ile onalım hakkınin tanınmasını istemiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulu bulunduğundan onalım hakkının kullanılamayacağını, davanın reddini savunmuştur. Onalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda paydaşlardan birinin payının kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Somut olaydaki uyuşmazlık kat irtifakı kurulan bağımsız bölümlerin bulunduğu-binanın depremde yıkılması sonucu kat irtifakının sona erip ermeyeceği ve bu halde kat irtifakı sahibinin bağımsız bölümünü üçüncü bir kişi ye satması halinde diğer kat irtifak sahiplerinin bu satış nedeniyle onalım haklarını kullanıp kullanamayacaklarına ilişkindir - . Onalım hakkının kullanıldığı kat irtifaklı bağımsız bölümlerin bulunduğu binanın 12850 parsel sayılı 752 m2 yüzölçümündeki arsa üzerinde inşa edilmiş olduğu binanın deprem nedeniyle yıkıldığı, bina yıkıldıktan sonra (A) Blok, 1, 2, 3, 4, 15, (B) Blok 1, 2, 3,4, 7, 8, 16 ve 17 Nolu bağımsız bölümlere isabet eden toplam 176/690 payın davalıya satıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının kat mülkiyetinin sona ermesini düzenleyen 47. maddesi hükmüne göre davanın kabulüne karar verilmiş ise de olayda kat mülkiyeti değil, kat irtifakı söz konusu olduğundan uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının kat irtifakının sona ermesini düzenleyen 49. maddesi hükmüne göre çözümlenmesi gerekir. Anılan Yasa maddesinin 2. fıkrası uyarınca "kat irtifakı buna konu olan arsanın tamamiyle yok olması veya üzerine yapı yapılamayacak hale gelmesi veya istimlak edilmesiyle" sona erer. Olayda deprem sonucu arsanın tamamen yok olması veya üzerine yapı yapılamayacak hale gelmesi söz konusu olmadığına göre ana taşınmaz üzerinde kurulu kat irtifakının sona erdiğinden bahsedilemez. Kat irtifakı kurulan yerde bağımsız bölümler söz konusu olduğundan 634 sayılı Yasanın 8. madde hükmü uyarınca onalım hakkının kullanılmasına olanak yoktur. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), davalı yararına takdir edilen 375.000.000 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 2.11.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.