Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 753 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16232 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, iki adet taşınmazın paydaşlığının aynen taksim edilerek giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 67 ada 17 parselin aynen taksimi mümkün olmadığından bu parsel yönünden açılan davanın reddine, 410 ada 227 parsel sayılı taşınmazın aynen taksimine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.Olayımıza gelince; Dava konusu edilen 410 ada 227 parsel sayılı taşınmaza ait taksim projesine göre paylaşmanın mümkün olup olmadığı konusunda Belediye Başkanlığı'na yazı yazılmış, bu yazıya taksim projesi eklenmiş, Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından ifraz projesinin uygun olduğu bildirilmiş ise de; bu şekilde paylaştırmanın mümkün olduğuna dair encümen kararının bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece, aynen paylaştırmaya karar verilebilmesi için ifraz projesinin eklenmek suretiyle Belediye Encümeninden taksimin uygun olup olmadığına dair karar alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.