Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 750 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4148 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tahliye-Kira bedelinin tespiti Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve kiralanan TBK.nun 350. Maddesi gereğince tahliyesine ve 01.01.2014 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 400 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalı vekilinin kira bedelinin tespitine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının kiracı olduğu taşınmazın davacı tarafından 03.07.2013 tarihinde satın alındığını, davalının 2013 yılı Ağustos ayından itibaren aylık 220 TL kira bedeli ödediğini, bu bedelin emsallerine göre çok düşük kaldığını belirterek, 01.01.2014 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 500 TL olarak tespitini talep etmiştir. Davalı vekili talep edilen bedelin fahiş olduğunu ve davanın reddini savunmuştur.01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun kira parasının tespitine ilişkin 344 maddesinde” Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından üretici fiyat endeksindeki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir” düzenlemesi getirilmiştir. Şartlar değişmediği ve özel nedenlerin varlığı iddia ve ispat edilmediği sürece, kira sözleşmesinde olağan rayice uygun olarak kararlaştırılan kira parasına, Üretici fiyat Endeksinin dört yıl için artırımı esas alınarak bulunacak kira parasının o dönemin hak ve nasafet kurallarına uygun ve aşırı olmayan bir kira parası olduğu ilke olarak kabul edilmeli ve ona göre uygulama yapılmalıdır. Dört yıldan sonra ise, taşınmazın boş olarak yeniden kiralanması halinde getirebileceği kira parası bilirkişi marifetiyle belirlenerek, mahkemece bu miktar gözönünde bulundurulup hak ve nasafete uygun bir kira parası takdir edilmelidir.Olayımıza gelince; davacı tarafından 01.01.2014 tarihinden itibaren kira bedelinin tespiti istenmiş olup, mahkemece yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek önceki malik ile davalı arasında imzalanan 01.11.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca tespiti talep edilen dönemin endeks dönemi olduğu kabul edilerek DİE'nin 12 aylık ÜFE endeksine göre kira bedelinin tespiti gerekirken, yazılı gerekçe ile hak ve nesafete göre kira bedelinin tespiti doğru değildir. .Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün tahliyeye ilişkin kısmının ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün kira bedelinin tespitine ilişkin kısmının BOZULMASINA ve onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.