MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2010/546-2013/423Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira ayarlaması ve menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira bedelinin indirilmesi, davalı kiralayanın kira alacağının tahsili amacıyla yaptığı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kira bedelinin 09.06.2010 tarihi itibariyle 2.000.- TL olarak tespitine, davacı kiracının icra takibine konu alacağın 3.000.- TL'sinden sorumlu olmadığının tespitine, 5.000.- TL maddi, 2.000.- TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut delillerin mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalı vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının davalıya ait üç katlı işyerini tekstil üretimi yapmak amacıyla 01.06.2010 başlangıç tarihli ve yedi ay süreli sözleşme ile kiraladığını, kiralananın üst katlarındaki bir kısım yerlerin imar mevzuatına aykırı şekilde kaçak olarak yapılması nedeniyle sözleşmenin başlangıcından dokuz gün sonra belediye tarafından yıkıldığını ve bu sebeple kiralananın kullanım alanının m2 olarak yarı yarıya azaldığını belirterek kira bedelinin 3.500.- TL'den 1.750.- TL'ye indirilmesini, davacı hakkında yapılan icra takibinde fazla talep edilen kısım için borçlu olmadığının tespiti, kiralanandaki hukuki ve fiili gizli ayıp nedeniyle 5.000.- TL maddi, 10.000.- TL manevi tazinatın davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece 2.000.- TL manevi tazminata hükmedilmiştir.Sözleşmeye aykırı davranış manevi zarara yol açabilir. Manevi zarar mal varlığın da bir azalmayı değil ve fakat kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. TBK.nun 114. (BK. 98) maddesinin 2. fıkrasında "Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır" tarzında yapılan yollamanın kapsamına manevi tazminat da girmektedir. Manevi tazminat talep edilebilmesi için kişilik hakkına hukuka aykırı tecavüzle yani borca aykırı bir davranışla manevi zarar (kişilik hakkına vaki tecavüzden duyulan acı, elem ve ızdırap) arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Davacının iddia ettiği olayların kişilik hakkını nasıl ihlal ettiği hususu ispatlanamamıştır. Bu durumda mahkemece manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün manevi tazminata ilişkin kısmının BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.