Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7330 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1883 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Karşıyaka 3. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/05/2013NUMARASI : 2011/1489-2013/600Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, taraflar arasında sözleşmede ciro esasına göre kararlaştırılan kira bedelinin sabit kira bedeli olarak tespit edilmesi istemidir. Mahkemece, dava kira bedelinin tespiti istemi kabul edilerek kira bedelinin aylık brüt 14.990,00 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde davalının 16.07.2001 tarihli 10 yıl süreli protokol gereğince müvekkiline ait taşınmazda kiracı olduğunu belirterek 16.07.2011 tarihinden itibaren kira parasının brüt 15.441,18 TL (13.086,00 TL + KDV) olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı protokolde kira parasının sözleşmenin 9. maddesinde “ciro kirası” olarak tespit edildiğini, sözleşmenin 9. maddesinin yenilenen dönemde de geçerli olduğunu, bu nedenle kira bedelinin tespiti istemli davanın yasal dayanağının bulunmadığını, bu nedenle davanın uyarlama davası kabul edilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmesini istemiştir.Taraflar arasındaki kira ilişkisi 16.07.2001 tarihli 10 yıl süreli ön protokol ile düzenlenmiş olup, protokole ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Protokolün 9. maddesinde kira bedeli kiracının kiralananda yapacağı işlerden dolayı elde edileceği net cironun %9 oranında olacağı kararlaştırılmıştır. Her ne kadar davacı, dava dilekçesinde kira parasının tespitini talep etmiş ise de, davacının talebi sonuç itibariyle protokolün 9. maddesinde ciro esasına göre belirlenen kira bedeline ilişkin hükmün değişen şartlar nedeniyle kaldırılarak kira parasının emsal ve rayiçlere göre sabit kira olarak tespiti istemidir. Bu nedenle davanın kira bedelinin tespiti davası olarak görülmesi mümkün olmadığından, mahkemenin görevi davanın açıldığı tarihinde yürürlükte bulunan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre dava değeri üzerinden belirlenmesi gerekir. Bu durumda dava değerine göre davanın görülmesinde Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, dava kira parasının tespiti istemi kabul edilerek davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.