Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 733 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17090 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, iki adet taşınmaz için alacaklı tarafından İİK'nun 121. maddesi gereğince verilen yetki belgesine dayanarak açılan ortaklığının giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece dairemizin bozma ilamına uyularak davalı borçlu ...'ın en son borç miktarı tespit edildikten sonra dava kabul edilerek ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMK.'nun 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasının 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur. Bu itibarla, paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Davetin nasıl yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Tüzüğü'nde belirlenmiştir. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine göre, tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. İlanen tebligata ilişkin Tebligat Kanununun 28.maddesi hükmüne göre, kendisine usulüne uygun olarak tebligat yapılamayan, ikametgahı, meskeni veya işyeri adresi bulunamayan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edilir. Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmi veya özel kuruluş ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir. Ayrıca ilan kendisine tebligat yapılacak kimsenin öğrenmesini teminen en uygun şekilde ulaşacağı umulan bir gazete ile yapılır ve tebliğ olunacak evrak ve ilan sureti tebliği çıkaran merciin herkesin kolayca görebileceği bir yerine asılarak bir ay süre ile ilan edilir. Olayımıza gelince; Davaya konu taşınmazlar davalıların murisi ... adına kayıtlı olup, kayıt maliki murisin tüm mirasçıları davada taraf gösterilmiş ise de, davalı ...'e dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğe çıkarılmış ancak muhatap yurt dışında çalıştığından bahisle tebligat iade edilmiştir. Kolluk vasıtasıyla yaptırılan adres araştırmasında davalı ...'in adresi tespit edilemediğinden ilanen tebligat yapılmış ise de, öncelikle ilanen tebligatın geçerli olması için muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi araştırılmalıdır. Davalı ...'in nüfus müdürlüğünde dava tarihi itibari ile kayıtlı bir yurtdışı adresi varken Tebligat Kanunun 28. maddesi gereğince ilanen tebligat yoluna gidilmiştir. Adı geçen davalı yönünden usulünce taraf teşkili sağlandığı söylenemez. Buna göre; Davalı ...'e ilanen yapılan tebligatın usulsüz olması nedeni ile usulünce taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.