Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7312 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4719 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Sulh Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir.Mahkemece, itirazın kısmen iptaline ,tahliye talebi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ve davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hükme esas alınan ve takibe dayanak yapılan 22.1.2005 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli sözleşme davacı ile davalı ... arasında imzalanmış,davalı.... ise sözleşmeyi kefil olarak imzalamıştır.Davacı bu sözleşmeye dayanarak 31.5.2006 tarihinde başlattığı takiple 625 TL aylık kira bedeli ve 115 TL de aidat olmak üzere 2006 Ocak-Mayıs aylar arası kira bedellerinden bakiye 1.580 TL eksik ödendiğinden bahisle dönem sonuna kadar muaccel olan aylar kira bedelinin tahsilini istemiş ödeme emri davalı borçlu kiracıya 8.6.2006 davalı borçlu kefile ise 30.6.2006 tarihinde tebliğ edilmiştir.Ödeme emrine itiraz eden davalılar yetki itirazında ve borca itiraz etmişler aylık kiranın 500 TL olduğunu ve 2006 Mayıs kira bedeli ve aidat borçları olduğunu kabul edip geri kalan kısma itiraz ettiklerini belirtmişlerdir. Mahkemece verilen ilk kararda itirazın kısmen iptali ile 3075 TL üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, her iki taraf vekilinin temyizi üzerine hüküm davacı yararına bozulmuştur. 12.04.2010 tarih 2573 E -4221 K. Sayılı bozma kararımızda alacak belli ve muayyen olduğundan davacı yararına inkar tazminatına hükmedilmesi ve taşınmaz 02.02.2007 tarihinde anahtar teslimi ile tahliye edildiğinden tahliye konusunda bir karar verilmesi gereğine işaret edilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak taraf lehine usuli kazanılmış hak doğduğu halde takibin 3.075 TL üzerinden devamına karar verildiğine göre alacak muayyen ve likit olduğundan bu miktar üzerinden davacı yararına talep doğrultusunda icra inkar tazminatına hükmetmek gerekirken yazılı gerekçe ile inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.Öte yandan tahliye istemi konusunda kiralananın yargılama sırasında tahliye edilmesi nedeniyle mahkemece konusu kalmayan tahliye talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Ancak bu isteme ilişkin olarak yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir. İcra takibi ile istenilen kira parası ödenmemiş olduğundan davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet verdiği ,bu durumda mahkemece tahliye istemi yönünden davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına yıllık kira parası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin ikinci bölüm üçüncü kısmı gereğince tarifenin 6. maddesi hükmü de gözetilerek nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, dava dilekçesinde harcı yatırılmış tahliye istemi olmasına karşın vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetsiz olmuştur.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.