Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7201 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15208 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Şile Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/04/2013NUMARASI : 2012/343-2013/192Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, sözleşmenin uzatıldığının tespiti, olmadığı takdirde menfi ve müsbet zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili ile davalı belediye arasında 19.12.2002 tarihinde düzenlenen 1.12.2002 başlangıç tarihli 10 yıl süreli tesis yaptırma ve işletme sözleşmesi ile kanal,büz.trotuar,kilit taşı,bordür,beton,briket,mıcır gibi malzeme üretmek için ... ada ... parsel sayılı arsayı müvekkilinin kiraladığını,müvekkilinin edimlerini yerine getirerek 7.500.000 TL'lik yatırım yaptığını, davalı Şile Belediyesi meclisinin 2.8.2010 gün ve 31 sayılı kararı ile sözleşme süresinin 10 yıl uzatıldığını, bu kararın Belediye Başkanlığınca onaylanarak yürürlüğe girdiğini, daha sonra Şile Belediyesi Hukuk işleri kısmının 1.8.2012 tarihli yazısına istinaden kira sözleşmesinin 10 yıl süre ile uzatıldığına dair Belediye meclisinin 2.8.2010 tarih ve 31 sayılı kararının 6.8.2012 tarih ve 33 sayılı karar ile iptal edildiğini, iptal kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin bir kira sözleşmesi olmayıp yap işlet devret sözleşmesi olduğunu, Yargıtay bir kararında yap işlet devret modeli sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedilemeyeceğine karar verdiğini belirterek öncelikle belediyenin haksız ve kanunsuz olarak yol açtığı çekişmenin önlenmesine ve yap işlet devret sözleşmesinin 10 yıl süre ile uzatıldığının tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 4.000.000 TL müspet ve menfi zararın reeskont faiziyle tahsiline hapis hakkının tanınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise yap işlet devret sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini belirterek görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, bu talep kabul edilmediği takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Davaya konu olan ve hükme esas alınan 1.12.2002 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kiralanan ne için kullanacağı kısmında kanal,büz.trotuar,kilit taşı,bordür,beton,briket,mıcır imalatı üretim tesisi, kiralama şartnamesinin 1 md ile kanal,büz.trotuar,kilit taşı,bordür,beton,briket,mıcır üretimi için kurulacak tesisin arsa kiralama işi 2886 sayılı kanuna göre ihale edileceği, tesis yaptırma ve işletme sözleşmesinde ise tesisi kuracağı ve tesisi 10 yıl süre ile işleteceği belirtilmiş aynı sözleşmenin 35 maddesinde de sözleşmenin ne şekilde uzatılacağı kararlaştırılmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan sözleşme yap işlet ve devret modelinde karma bir sözleşmedir. Kira sözleşmesinin süresi Belediye encümenin 2.8.2010 tarih ve 31 sayılı kararı ile 10 yıl süre ile uzatılmış,belediye hukuk kısmının verdiği mutala doğrultusunda uzatma kararı 6.8.2010 tarih ve 33 sayılı encümen kararı ile iptal edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde belediye encümen kararının iptaline ilişkin bir isteği bulunmamaktadır.Davacı vekilinin ilk isteği taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın giderilmesine ilişkindir. Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Taraflar arasındaki ihtilaf kira sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın giderilmesi ve tazminat istemine ilişkin olduğundan uyuşmazlığın adli mahkemelerde çözümlenmesi gerektiğinden işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.