MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : TahliyeMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, özenle kullanma borcuna aykırılık nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, 15.03.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 6.maddesinde yeni yapılacak yapılarda müvekkillerinin muvafakatinin alınması gerektiği düzenlenmesine rağmen kiracı-şirketin buna riayet etmeyerek müvekkilinden izin almaksızın taşınmaz üzerine bina inşa ettiğini, yine davalı-şirketin taşınmazlarda bir takım değişiklikler yaptığını, fırını kapatarak besihane yaptığını, davalının akde aykırılığının giderilmesi için davalıya 05.01.2015 tarihli ihtar gönderildiğini, ancak akde aykırılıkların giderilmediğini, davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle akdin devamının müvekkilleri açısından çekilmez hale geldiğini ileri sürerek akde aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshi ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, söz konusu taşınmazda müvekkili davalı-şirketin ¼ oranında hisseli malik olduğunu, müvekkilin tesisin işletilmesi ve geliştirilmesi için gerekli olan faaliyetlerde bulunduğunu, gerektiğinde yeni yapılar da inşa ettiğini, ancak inşa edilen bu yapılara dair davacıların ... Noterliğinin 25.02.2010 tarihli işlemi ile davalı müvekkiline “akaryakıt istasyonu açma, istasyon ile ilgili her türlü bina ve sair yapı yapma” hususunda muvafakat verdiklerini, müvekkilinin davranışlarının akde aykırılık teşkil etmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tespit bilirkişi raporunda kiralananın kira akdine uygun olarak kullanılmadığının, kiralananın üzerinde bir takım ek yapılar yapıldığının tespit edildiği, buna ilişkin davacıya bir bildirim yapıldığına dair dosyaya bir belge yada başka bir delil sunulmadığı, buna göre davalı şirketin kiralanan taşınmazı kira sözleşmesine uygun olarak işletmediği, böylece tahliye koşulunun gerçekleştiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ve tahliyeye karar verilmiştir.Dosya arasındaki tapu kaydından tahliyesi istenilen taşınmazın paylı mülkiyete tabi olduğu davacılarla birlikte davalının 5050/20202 oranında paydaş olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak paydaş kiracısı olan davalı paydaşın tahliyesini isteyemez ancak bu durum da şartları oluştuğu takdirde kira sözleşmesinin feshine karar verilebilir. Taraflar arasındaki 01.03.2010 başlangıç tarihli 15 yıl süreli kira sözleşmesi ile 1243 nolu parsel motel, lokanta, çay salonu, büfe, kamyoncular konağı ve diğer bölümler olarak davalıya kiraya verilmiştir. Kira sözleşmesinin özel koşullar bölümünün 6.maddesinde sosyal tesislerde mevcutların restorasyonu yani iyileştirilmesi haricinde yeni yapılacak yapılarda kiralayanlar ile mutabakat sağlanacağı yazılıdır. Davacı dava dilekçesinde taşınmazda akde aykırı olarak bina inşa edildiğini, fırının kapatılarak besihane yapıldığını ileri sürmüş, davalı savunmasında, davacıların akaryakıt istasyonu açma ile ilgili her türlü yapı yapılmasına muvafakat ettiklerini beyan ederek bu husustaki muvafakatnameyi dosyaya sunmuştur. Bu durumda mahkemece öncelikle davacıların bu yapıların yapılmasına muvafakat ettikleri iddia olunan bu belge üzerinde durulması, dava dilekçesinde yeralan kira sözleşmesinin 6.maddesine aykırı olarak kiralayanlardan muvafakat alınmaksızın yapıldığı iddia edilen yapıların dava konusu 1243 parsel sayılı taşınmaz içinde kalıp kalmadığının yapılacak keşif ile uzman teknik bilirkişi vasıtasıyla saptanması tüm deliller birarada değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.