Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7143 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5223 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İzmir 6. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2012/1347-2013/386Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracılık sıfatının tespiti ve muarazaanın men'i istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulü ile taraflar arasındaki kira ilişkisinin ve davacının kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespitine ,muarazanın önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili,taraflar arasında akdedilen 1 yıl süreli kira sözleşmesinde feshi gerektiren nedenler yoksa kira süresinin 5 yıl süre ile uzatılabileceğinin öngörüldüğünü,kira sözleşmesinin sona ermesinin TBK 327. Madde ve devamı hükümlerinin uygulanması gerektiğini,taşınmazın otopark vasfında olması nedeniyle Borçlar Kanunun adi kira hükümlerine tabi olduğunu,taraflarca belirlenen sürenin sonunda açık anlaşma bulunmadığından kira sözleşmesinin belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğünü , davalı Okul Aile Birliğince herhangi bir bildirimde bulunulmadığınını , okul müdürü tarafından yapılan bildirimin geçersiz olduğunu belirterek kiracılık sıfatının tespitine karar verilmesini ve muarazaanın giderilmesini istemiştir. Davalı vekili,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,davanın kabulü ile taraflar arasındaki kira ilişkisinin ve davacının kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespitine ,muarazanın önlenmesine karar verilmiştir. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde önceleri sadece Hazine tarafından bu kanun hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanırken, 13.7.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/p-3 maddesi hükmüyle belediye taşınmazları 5538 Sayılı Kanunun 26/b maddesi uyarınca İl Özel İdareleri ve son olarak 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi uyarınca Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait taşınmazlar hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Bu madde ile adı geçen kurumlara tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına alındığından, 2886 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir. Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez.Olayımızda; İhale ile kiraya verilen taşınmaza ait taraflar arasında 23.11.2005 başlangıç tarihli ,1 yıl süreli olarak düzenlenen sözleşme 22.11.2012 tarihi itibarı ile sona ermiştir. Sözleşmede kira süresinin uzatıldığına ilişkin bir hüküm bulunmadığından 2886 sayılı kanunun 75. maddesi gereğince mülkiye amirlikçe kira süresinin sona ermesinden 1 ay önce tahliye edileceği ihtar edilmemiş bile olsa sözleşme yenilenmiş sayılmaz bu durumda kiracının bu tarihten itibaren 2886 sayılı Yasa’nın 75. maddesi uyarınca haksız işgalci durumunda bulunduğunun ve davacının dava açıldığı tarihte haksız işgalci olduğunun kabulü gerekir.Mahkemece ,yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.