Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili müvekkili vakfa ait taşınmazın ikametgâh olarak kullanılmak üzere davalıya kiraya verildiğini, ancak davalının taşınmazı Y... S... isimli üçüncü bir kişiye kullandırdığını, davalıya tebliğ edilen süreli ihtara rağmen davalının akde aykırı kullanımını sürdürdüğünü, bu durumun vakıf elemanlarınca tutulan tutanak ile tespit edildiğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı usulüne uygun davet edilmesine rağmen duruşmaya gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece akde aykırılık oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Borçlar Kanununun 256.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Olayımızda; davalının, kiralananı üçüncü bir kişinin kullanımına tahsis ettiği ve uygun süreli ihtara rağmen akde aykırılığın devam ettiği öne sürülmüştür. Davaya konu taşınmaz apartman dairesi niteliğinde olup 6570 sayılı yasaya tabidir. Akde aykırılığın giderilmesi için 15 gün süreli ihtar davalıya 31.07.2009'da tebliğ edilmiş, davacı vakıf görevlisince mahallinde yapılan 21.10.2009 tarihli tespite taşınmazda kiracı dışında üçüncü bir kişinin oturduğu belirlenmiştir. Nitekim bu husus, tanık T... A...'un yeminli beyanı ile de doğrulanmıştır. Kiralananda bulunan üçüncü kişinin ihtarda verilen 15 günlük süreden çok sonra kiralanandan çıkması oluşan akde aykırılığı ortadan kaldırmaz. Davalı, akde aykırılığı ihtarda verilen süre içinde gidermediğine göre kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.