Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 675 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15799 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Alacak-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalılar vekili Av. ... geldi. Hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, erken tahliye nedeniyle uğranılan kira kaybı ile hor kullanma tazminatı istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere ve bilirkişi raporuna göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalılar vekilinin mahrum kalınan kira alacağına ilişkin temyizine gelince:Davacı vekili dava dilekçesinde: davalıların 1.1.2004 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduklarını, kira sözleşmesinin süresinin 30.12.2004 tarihli protokol ile 3.1.2015 tarihine kadar uzatıldığını,kira sözleşmesinin 30.12.2004 tarihinde tapuya şerh edildiğini, davalıların taşınmazı 31.12.2010 tarihinde sözleşmenin bitimine 4 yıldan fazla zaman varken kiralananı terk ettiklerini, tahliye ederken taşınmaza yapılan eklentileri de sözleşmenin 6. maddesine aykırı şekilde söküp götürdüklerini,taşınmaza kiralık levhası asılmasına rağmen ancak 1.6.2011 tarihinde yeniden kiralanabildiğini bu sebeple taşınmazın 5 ay süre ile boş kaldığını belirterek, taşınmazın tahliye edildiği 31.12.2010 tarihi ile yeniden kiraya verildiği 1.6.2011 tarihi arasında boş kalan 5 aylık kiranın tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.000 TL, yapılan yeni kira sözleşmesindeki kira bedeli, eski sözleşmenin devam etmesi halinde ulaşacağı bedele kıyasla müvekkillerinin aleyhine olacak şekilde tesbit edilmiş olması nedeniyle bir kısım kazançtan mahrum kaldıklarından şimdilik 2.000 TL, taşınmazdaki eklentilerin sökülmesi nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle şimdilik 1.000 TL'nin tahsilini istemiştir.Davalılar vekili ise.taraflar arasındaki kira sözleşmesinin sona erdiğini, tapudaki şerhinde 25.2.2011 tarihinde terkin edildiğini, terkin için tarafların tapu müdürlüğüne imza attıklarını, taşınmazın terk edildiği iddiasının doğru olmadığını, taşınmaza 2010 Ağustos ayından itibaren kiralık levhasının asıldığını, davacının müvekkilinde alacağının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Taraflar arasında düzenlenen 1.1.2004 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi süresi 31.12.2004 tarihli protokol ile 3.1.2015 tarihine kadar uzatılmıştır.Kiracıların taşınmazı kira süresinin sonunu beklemeden 31.12.2010 tarihi itibariyle tahliye ettikleri tarafların kabulündedir. Bu durumda anahtar teslim tarihinin de bu tarih olarak kabulü gerekir.Erken tahliye halinde kiracı, tahliye yani anahtar teslim tarihine kadar kira bedelinden, bu tarihten sonra ise taşınmazın kira sözleşmesindeki bedel ve koşullarda ne kadar sürede yeniden kiraya verilebilecek ise, bu süre kadar yani makul süre kira bedelinden sorumludur. Mahkemece yapılacak iş anahtar teslim tarihinden sonra taşınmazın kira sözleşmesindeki bedel ve koşullarda ne kadar sürede yeniden kiraya verilebileceğinin uzman bilirkişi marifetiyle belirlenmesi, belirlenen süre ile davalının sorumlu tutulması gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına takdir olunan 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.