Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6719 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8493 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, akde aykırılık ve fuzuli işgal nedeniyle tahliye ve akdin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın usulden reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde, Davacı belediyenin maliki ve kiralayanı bulunduğu, ...Mahallesi .. ...Derneği ... Şubesine kiralandığını, kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 3. Maddesinde taşınmazın belediyenin izni olmadan devredilemeyeceği ve başkasına kiralanamayacağı hükmünün bulunduğunu, bu hükme rağmen davalı derneğin belediyenin izni olmadan taşınmazı fuzuli şagil ...’na devir ederek hukuka aykırı bir şekilde kira sözleşmesi yaptığını, akde aykırılığın giderilmesi için ihtarnamenin tebliğinden itibaren 15 günlük süre verildiğini, bu süre içinde akde aykırılık ve fuzuli işgal durumunun giderilmemesi nedeniyle tahliye davası açıldığını belirterek, 01/08/2007 tarihli kira sözleşmesinin feshine taşınmazın boş olarak tahliye ve teslimine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., kendi adına çalıştırdığı yerin sakatlar derneğine ait olduğunu, sakatlar derneğinde çalışan durumunda olduğundan husumetin kendisine değil derneğe yöneltilmesi gerektiğini bildirmiş; davalı dernek temsilcisi ise kendisinden önce derneği yönetenlerin dava konusu yeri kiraya verdiklerini, bu yerden hiçbir kira geliri almadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafından davalılara gönderilen ihtarnamede davalıya akde aykırılığın giderilmesi için 15 günlük süre verildiği, ihtarnamenin bu hali ile Türk Borçlar Kanununun 316. maddesine uygun olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.Türk Borçlar Kanununun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir. Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.Somut olayda; davacı ile davalı ... arasında imzalanan 01/08/2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile dava konusu WC'nin kiralandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı 03.01.2014 keşide tarihli ihtarname ile akde aykırılığı davalılara bildirerek ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde aykırılığın giderilmesini ve fuzuli işgale son verilip taşınmazın tahliye edilerek teslimini bildirmiştir. Kiralanan WC olarak kiraya verilmiş olup bu haliyle 6100 sayılı Türk Borçlar Kanununun hasılat kirasına ilişkin hükümlerine tabidir. Yukarıda anlatılan hususlar doğrultusunda 6100 sayılı Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi gereğince kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir. Öte yandan fuzuli şagil durumunda olan davalı ... için ihtar keşidesine gerek bulunmadığından mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 16/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.