MAHKEMESİ Asliye Ticaret MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tesbit davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira sözleşmesinin eki olarak verilen senet nedeni ile borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... hakkında açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde; araç kiralama sözleşmesi düzenlediği sırada müvekkiline aynı sayfanın altında yer alan boş senet imzalattırıldığını, söz konusu senedin müvekkilinin borcu olmamasına rağmen iade edilmediğini ve davalılardan ... tarafından takibe konulduğunu belirterek senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re'sen gözetilmesi gerekir.Somut olayda, davacı kiracı, 05/09/2012 tarihinde açtığı davada, kira sözleşmesinin teminatı olarak verilen senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Uyuşmazlığın temeli kira ilişkisinden kaynaklandığına göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece temyiz eden davalı yönünden dava tefrik edilerek yeni bir esasa kaydından sonra görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenerek davanın esastan sonuçlandırılması doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK'nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.