Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 666 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2690 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : AlacakMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira farkı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Dava konusu taşınmazın 21/02/2007 tarihinde düzenlenen 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile davalıya kiralandığını, sözleşmede kira artış bedelinin TÜİK tarafından açıklanacak bir önceki yılın aynı ayına göre ÜFE TEFE oranlarının aritmetik ortalaması olarak kabul edildiğini, sözleşmede 2007-2008 dönemi kira bedeli olarak 55.000,00 TL kararlaştırıldığını, kira sözleşmesinin 2012 yılında sonra ermesine müteakip kira bedelinin yeniden belirlenmesi için davacı tarafından açılan kira tespit davası sonucunda 2012-2013 yılı kira döneminden geçerli olmak üzere kira bedelinin 117.000,00 TL olarak tespit edildiğini, 2013-2014 yılı kira alacağının artış oranının % 9,79 olduğunu, bu nedenle 117.000,00 TL olan kira bedelinin 9,79 oranındaki artış sonucu ortaya çıkan tutarın 11.454,30 TL olduğunu ve 2013-2014 kira dönemine ilişkin ödenmesi gereken kira tutarının bu doğrultuda toplam 128.454,30 TL olduğunu, ancak davalı bankanın 2013-2014 kira dönemine ilişkin kira bedelini 122.376,15 TL olarak baz aldığını ve 2014-2015 kira dönemi için kira artışını işbu oran üzerinden gerçekleştirdiğini, yıllık artış oranını %9,10 olarak belirleyen davalı bankanın, davacıya netice itibariyle 133.512,38 TL kira bedeli ödediğini, ancak 2014-2015 dönemi için ödenmesi gereken kira bedelinin 140.143,64 TL olduğunu, yani bu hesaplama doğrultusunda 6.991,26 TL eksik kira ödemesi yapıldığını belirterek, 2014-2015 dönemi kira alacağı farkı olan 6.991,26 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasında 21.02.2007 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi 4. maddesinde yıllık kira bedelinin net 55.000,00 TL olduğu müteakip yıllarda TÜİK tarafından açıklanacak bir önceki yılın aynı ayına göre ÜFE-TÜFE oranlarının aritmetik ortalaması oranında artış yapılacağı kararlaştırılmıştır. Davacı dava dilekçesinde 2014-2015 dönemi ödenmesi gereken kira bedelinin yıllık 140.143,64 TL olması gerektiğini davalıca eksik ödeme yapıldığını belirterek 6.991,26 TL nin tahsilini talep etmiştir. Davacı kiraya veren ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ait 2012/183-65 sayılı dosyası ile 21.02.2012 tarihinden itibaren yıllık kira bedelinin tespitini istemiş, mahkemece 21.02.2012 tarihinden itibaren yıllık kira bedelinin 117.000, 00 TL olarak tespitine karar verilmiştir. Karar dairemizce onanarak kesinleşmiştir. Mahkeme kararıyla tespit edilen dönemi takip eden dönemlerde kira bedeli kira sözleşmesinin 4. maddesine göre belirlenmelidir. Buna göre 117.000,00 TL kira bedeline TÜİK verilerine göre 2013 yılı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE değişim oranı olan % 7,03 ile ÜFE değişim oranı olan % 1,84 hesaplamaya alınarak aritmetik ortalaması uygulanarak 21.02.2013 tarihinden itibaren ödenmesi gereken kira bedeli hesaplanmalıdır. Hesaplanan 2013 dönemi kira bedeline de TÜİK verilerine göre 2014 yılı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE değişim oranı olan % 7,89 ile ÜFE değişim oranı olan % 12,40 hesaplamaya alınarak aritmetik ortalaması uygulanarak 21.02.2014 tarihinden itibaren ödenmesi gereken kira bedeli bulunmalıdır. Mahkemece izah edilen şekilde hesaplama yapılarak sonucuna göre 2014 dönemine ait kira farkı alacağı olup olmadığına karar verilmesi gerekirken TÜİK tarafından açıklanan bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranlarından da bir önceki yıla ait değişim oranlarının baz alınması suretiyle yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.