MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, erken tahliye nedeniyle kira kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davalı ile müvekkili arasında 28/04/2010 düzenlenme ve 01/05/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile mülkiyeti ....'na ait iş yerinin 1 yıl için kiraya verildiğini, kira süresinin 2011, 2012 ve 2013 yıllarında bir yıl için uzatıldığını, davalının 26/12/2013 tarihinde noter ihtarnamesi ile mecuru tahliye edeceğini bildirdiğini, erken tahliyeyi kabul etmediklerini, davalının 31/01/2014 tarihinde taşınmazı tahliye ettiğini, 2014 yılı Şubat, Mart ve Nisan aylarına ilişkin toplam 45.000,00 TL erken tahliye tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı savunmasında sözleşmeye göre 1 ay evvelden ihtar göndererek tahliye etme haklarının bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalının erken tahliye nedeniyle 2014 yılı Şubat, Mart ve Nisan ayları kira bedelinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen ve hükme esas alınan 01/05/2010 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 3. maddesinde kiracının kira süresi sonunda uzatma isteğini bir ay evvelden yazılı olarak bildirirse sözleşmenin birer yıllık dönemler halinde uzayacağı, 3. maddenin son cümlesinde ise kiracının bir ay önceden ihbar ederek sözleşmeyi feshedebileceği, tahliye edebileceği, 7. maddesinde davacı ...' nun sözleşmeyi maliklere vekaleten imzaladığı, sözleşmenin muhatabı olduğu hükmüne yer verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, kiracının kiralananı 31.01.2014 tarihinde boşalttığını belirtmiş davalı da bu tarihe karşı çıkmamıştır. Bu durumda 31.01.2014 tarihinin tahliye tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde tahliye sonrası dönem sonuna kadarki üç aylık kira bedelinin tahsilini istemiştir.Erken tahliye halinde kural olarak TBK. 325. maddesine göre kiracı anahtar teslim tarihine kadar kira bedelinden, anahtar teslim tarihinden itibaren ise kiralananın aynı şartlarda kiraya verileceği makul süre kira bedeli ile sorumludur. Ne var ki bu süre kira sözleşmesinin özel şartlar 3. maddesinin son cümlesinde bu süre bir ay olarak belirtilmiştir. Tarafların serbest iradeleriyle kabul ettikleri kira sözleşmesinin bu hükmü geçerli olup taraflar erken tahliye halinde makul süreyi bir ay olarak kabul etmişlerdir. Bu düzenlemeye göre kiracı dilediği zaman bir ay evvelden ihbar göndermek suretiyle sözleşmeyi feshedebilir. Kiracı sözleşmedeki ihbar süresine uymadan kiralananı tahliye ettiğine göre bir aylık makul süre kira bedeline hükmetmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.350.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, 10.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.