MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesiİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında düzenlenen 03/11/2011 başlangıç tarihli bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kiranın 650- TL olduğu, her ayın ilk 10 günü içinde peşin ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı alacaklı 03/11/2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2014 yılı 5.-10. ayına ilişkin dönem kira alacağı 5.054,00 TL'sı ile 146,87 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlu yasal süresindeki itirazında; borcu olmadığını ve takipte kira bedellerinin yanlış hesaplandığını bildirmiştir. Davalı iş bu itirazında; takibe dayanak yazılı kira sözleşmesinin varlığına, sözleşmedeki imzasına açık ve kesin olarak itiraz etmediğinden taraflar arasındaki kira ilişkisi ve takibe konu kira alacağı miktarı kesinleşmiştir. İİK.nun 62/4. maddesine göre borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. Davalı borçlu aylık kiranın miktarına karşı çıkmış ise de itiraz ettiği miktarı açıkca göstermediğinden miktara itiraz etmemiş sayılır. Bu durumda mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, kira sözleşmesinde iki farklı kira artış oranına yer verildiği, yıllık hangi oranla artış yapıldığını belirlemenin mümkün olmadığı, hangi artış oranının uygulanacağının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 09.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.