Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6532 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4605 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Bursa 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/03/2015NUMARASI : 2014/743-2015/218İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı alacaklı kira alacağının tahsili için tahliye talepli olarak başlattığı icra takibine, davalı borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesine baş vurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.09.2013 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. M.. A.., Y.. Ş.. ve M.. A.. kiraya veren olarak, V. G.Sanayi ve Ticaret Limited şirketi kiracı olarak, Ö.. A..'ta kefil olarak sözleşmeyi imzalamışlardır. Kira sözleşmesine dayanarak davacılar vekili davalı kiracı şirket ve kefil hakkında 19.11.2014 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile ödenmeyen 40.500 TL kira alacağının tahsilini istemiş ödeme emri kiracı şirkete 20.11.2014 kefile ise 25.11.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Her iki borçlu 26.11.2004 tarihinde ödeme emrine itiraz etmişlerdir. Kiracı şirket hakkında Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1431 Esas sayılı dosyasında “Davacı Borçlu şirket aleyhine 6183 sayılı kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına,ve evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına” tedbiren 28.11.2014 tarihli arar kararı ile karar verilmiştir. Bu şirket hakkında verilen tedbir nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi 01.09.2013 tarihli olup TBK yürürlülük tarihi 1.7.2012 tarihinden sonraki tarihi taşımaktadır. TBK 583 maddesinde müteselsil kefil, müteselsil kefilliğini belirtir veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Bu itibarla sözleşmede kefilin müteselsil kefil olduğunu belirtir kendi el yazısı ile belirtilmiş bir ibare bulunmadığından ve dolayısıyla kefalet geçerli olmadığından davalı Ö.. A.. hakkındaki davanın bu nedenle reddi gerekirken ödeme emrine itirazı bulunduğu halde itirazı olmadığı ve takibin bu davalı yönünden devam ettiği belirtilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değilsede bu kararın bozularak yeniden yargılama yapılmasında usul ekonomisi açısından yarar bulunmadığından sonuç itibariyle doğru olan kararın gerekçe değiştirilerek bu gerekçeyle düzeltilerek ONANMASINA ve temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.