MAHKEMESİ : . Asliye Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiraya verilen yerin hukuki ayıplı olması nedeniyle kira sözleşmesinin iptali, bu kira ilişkisi nedeniyle davalıya ödenmiş olan kira bedellerinin istirdadı, taşınmaza yapılan faydalı masrafların tahsili, 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme sözleşmenin feshi davasının konusu kalmadığından redddine, davalı ... yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, kira bedeli iadesi ve yoksun kalınan kar kaybı talebinin reddine, 9.875 TL faydalı ve zorunlu masraf alacağının davalı site yönetiminden tahsiline karar vermiş, hüküm davacı vekili ve davalı site yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı vekilinin ödenen kira bedellerinin iadesi ve sözleşmenin iptali istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Tam iki yanlı (karşılıklı) sözleşmelerde, yanlardan her biri hem alacaklı ve hem de borçlu durumundadır. Bu nitelikteki bir sözleşmede borçlunun temerrüdünden söz edebilmek için B.K.nun 81. maddesine göre, bir yanın kendisine düşen borcu yerine getirmiş olması ya da yerine getirmeye hazır olduğunu öteki yana bildirmiş olması gerekir. Böyle bir durumda, edimini yerine getirmiş olan ya da getirmeye hazır olduğunu öteki yana bildirene alacaklı, henüz edimini yerine getirmeyene de borçlu denir. İşte, tam iki yanlı (karşılıklı) sözleşmelerde borçlunun temerrüdü durumunda alacaklı, BK. 106. maddesinde düzenlenen edimin (borcun) aynen yerine getirilmesi ve gecikmeden dolayı uğradığı zararın tazminini istemek, edimin aynen yerine getirilmesini reddederek, uğradığı olumlu (müspet) zararın tazminini istemek ya da edimin aynen yerine getirilmesini reddederek sözleşmeden dönerek (akdi feshetmek) ve olumsuz menfi zarar için tazminat istemek seçeneklerinden birini tercih edebilir.Olayımıza gelince; taraflar arasındaki 15.02.2007 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi ile sitenin sığınak olan ortak alanının büro olarak davacıya kiraya verildiği, ... Belediyesinin 11.01.2012 tarihli yazısı ile Mahkemeye davaya konu taşınmazın projesinde sığınak olduğu, işyeri olarak ruhsat almasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının peşin ödediği kira bedellerinin geri verilmesini istemekle B.K.nun 106. madddesindeki seçimlik hakkını (yetkisini) sözleşmeden dönme yolunda kullandığının kabulü gerekir.Davacı kiracı sözleşmeden dönmekle, bu sözleşme ilişkisi geçmişe etkili olarak ortadan kalkmıştır. Dönme hakkı bozucu yenilik doğuran haklardandır. Gerçekten bu yetkinin kullanılması var olan bir hukuksal ilişkiyi ortadan kaldırır. Dönme ile sona eren sözleşme ilişkisi artık sonuç doğurmayacağı gibi önceden doğmuş borçlarda son bulacağından yanların bozmadan önce birbirlerine verdikleri şeyler var ise bunların karşılıklı olarak geri verilmesi gerekir. Açıklanan bu nedenle davacı kiracı döndüğü kira sözleşmesine dayanarak, davalı kiralayana tüm verdiklerini geri istemekle haklıdır. Durum böyle olduğu halde yukarıda yazılı hukuki esaslara aykırı olarak henüz kesinleşmeyen ve infaz da edilmeyen ... İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2008/278 sayılı dosyasında verilen tahliye kararı nedeniyle, hukuki imkansızlık ve ayıp nedeniyle sözleşmenin iptali talebine karar verilmemesi ve ödenen kira bedellerinin iadesi talebinin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.