Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6438 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14994 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/07/2013NUMARASI : 2013/266-2013/537Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tesbiti davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde , davalının, ...apartmanı bina girişindeki ortak bir alanın cam vitrin ile çevrilmesi sonucu oluşturulan dükkan ile bu mahallin hemen altında bahçe katında bulunan diğer ortak alanın R.. Mü.. E.. E..imli kiracı tarafından kullanılmakta iken, bu şahsın bir kısım demirbaşlarını davacı müvekkiline satarak ayrıldığını ve 01/06/2012 tarihinde ilgili yerlerin müvekkili tarafından davalıdan aylık 1.000,00 TL kira ile kiralandığını, müvekkiline 01/06/2012 tarihinde kiraladığı ortak mahaller ile ilgili olarak Apartman Yönetim Toplantısında karar alındıktan sonra kontrat imzalanacağının söylediğini kira başlangıç tarihinde yazılı sözleşme yapılmadığını daha sonra da ihmal edildiğini 01/06/2012 tarihinde kiraya konu giriş dükkanı müvekkilinin oğlu, bodrum dükkanı ise müvekkilinin bizzat kendisinin kullandığını, aylık kira ödemelerini kira başlangıcından beri her ay düzenli olarak ..Apartmanı hesabına yatırdığını, davalı yöneticinin yıllık süre dolmadığı halde müvekkilinden iki kat fahiş miktarda kira artışı talep ettiğini, daha sonra önceki kiracı R.. M.. E.. ile davalı apartman yöneticisi arasında 2008 yılından beri devam eden ve ret ile sonuçlanan tahliye davası bulunduğunu, Yargıtay'ın kararı bozduğunu, yeniden yapılan yargılama ile davanın kabulü ile tahliyeye karar verildiğini, tahliye davasında adı geçen kiracının müvekkili olmadığını tahliye adresi olarak müvekkilinin kiracı olarak kullanmakta olduğu giriş katın adresi yazılı olduğundan ve gelen icra memuruna her hangi bir yazılı kontrat sunamaması sebebiyle yapılacak olan tahliye işleminin müvekkilinin üzerinde gerçekleşeceğini belirterek dava konusu giriş ve bodrum katlarda müvekkilinin kiracı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili,müvekkili ile R.. E.. E..arasında olan kira sözleşmesinin devam ettiğini, kiracının kira sözleşmesine aykırı olarak kiralanan taşınmazı alt kiraya verdiğini, davacının kendisinin de kiracı sıfatı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Davacı 01.06.2012 başlangıç tarihli sözlü kira ilişkisine dayanarak kiracılık sıfatının tespitini istemiş, davalı, taraflar arasındaki kira ilişkisini reddederek 01.01.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile asıl kiracının dava dışı R.. E. E.. olduğunu davalının ise fuzuli şagil olarak taşınmazda bulunduğunu ileri sürmüştür.Taraflar arasındaki kira ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. Davacı ,dava dilekçesinde “her türlü diğer deliller ” demek suretiyle yemin deliline de dayandığına göre mahkemece taraflar arasındaki kira ilişkisinin ispatı bakımından davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.