Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6424 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15575 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Uşak 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/07/2013NUMARASI : 2012/720-2013/710Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacı ile davalı arasında düzenlenen kira ilişkisinin sona erdiği, davanın taşınmazda halen kiracı olan kişiye karşı yöneltilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalının 01.04.2009 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi uyarınca kiracı olup 2012/2,3,4,5,6,7 aylara ilişkin kira borcunu ödemediğini, ödenmeyen aylara ilişkin olarak davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının takip dayanağı sözleşmeye karşı çıkmaksızın taşınmazda kiracı olmadığından bahisle borca itiraz ettiğini, itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek itirazın iptaline, kiralananın tahliyesine ve %20 oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise, davaya konu işyerini ve kiracılık sıfatını 2009 yılı sonunda Hilmi Kayaya devrettiğini, davacı ile işyerini devralan H.. K.. arasında sözlü kira ilişkisi kurulduğunu, kira paralarının da bu tarihten itibaren H.. K.. tarafından ödendiğini, kendisinin davaya konu işyerinde sigortalı işçi olarak çalıştığını belirtmiş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasındaki kira ilişkisinin son bulduğu davalının taşınmazda kiracı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Takipte dayanılan 01.04.2009 başlangıç tarihli ve 9 ay süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme kiracı sıfatı ile davalı tarafından imzalanmıştır. Kural olarak kira ilişkisinin varlığını ve koşullarını kanıtlama yükü MK’nun 6.maddesi hükmü uyarınca bunu ileri süren tarafa aittir. Davacı kira ilişkisine yönelik iddiasını yazılı kira sözleşmesine dayandırmış olup davalı mevcut sözleşmeye ve sözleşmedeki imzasına karşı çıkmamıştır. Ayrıca davalı kiracılık ilişkisinin bulunduğunu kabul etmiş ancak, kiracılık sıfatını ve kiralananı H.. K..ya devrettiğini, adı geçen ile davalının arasında sözlü kira akdinin kurulduğunun kendisinin kiracılık sıfatının sona erdiğini ileri sürmüştür. Taraflar arasında geçerli olarak doğmuş ve hüküm ifade etmeye başlamış olan kira ilişkisi ancak tarafların ortak iradesi, mahkeme kararı veya kiralanan şeyin ortadan kalkması ile yahut yasada öngörülen diğer fesih usulleri ile sona erebilir. İşyerine ait vergi kaydının başkası adına olması veya kira paralarının üçüncü bir kişi tarafından davacının banka hesabına ödenmesi ve ödenen tutarların davacı tarafından bankadan alınması taraflar arasındaki yazılı kira ilişkisinin sona erdiği şeklinde yorumlanamaz. Davacı yazılı kira sözleşmesine dayanarak alacak isteminde bulunmuş olup davalı kira akdinin fesih veya başka bir usulle ortadan kalktığını yasaya uygun delillerle kanıtlamak durumundadır. Mahkemece uyuşmazlığın bu esaslar çerçevesinde değerlendirilerek sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken kira ilişkisinin son bulduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştu. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.