Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6403 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15424 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İmamoğlu Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/07/2013NUMARASI : 2012/127-2013/223Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, davacı kiracı tarafından peşin ödenen kira bedeline rağmen taşınmazın 2. yıl kullandırılmaması nedeniyle 2. yıl kira bedeli ve masrafların tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, 2 yıl süreli sözlü kira sözleşmesi ile tarla niteliğindeki taşınmazı davalı annesinden kiraladığını fakat 2. yıl annesinin taşınmazı davalı H.. G..’e satması nedeniyle tarlayı kullanamadığı ve 2. yıl tarlayı ekime hazırlamak için sürdüğünden, 2. Yıl kira bedeli sürme masraflarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, F.. A.., davacı ile 2 yıl süreli kira sözleşmesi yaptığını ve davacının 2. yıl tarlayı kullanamadığını taşınmazı davalı H.. G..’e sattığından kira bedelinin davalı H.. G..den tahsil edilmesi gerektiğini, davalı H.. G.. davacı ile davalı annesi Fatma arasında kira sözleşmesi yapılmasının mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacının davalı H.. G..’e ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacının davalı F.. A..’na ilişkin temyiz itirazları incelendiğinde;6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 301. maddesi hükmü (mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 249/1 maddesi) gereği kiraya veren kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kira, sürekli bir akit olduğundan hem sözleşmenin kurulmasından önce var olan, hem de akdin devamı süresince kiracının bir kusuru olmaksızın ortaya çıkan ayıplar kiraya verenin tekeffülü altındadır. Diğer bir anlatımla kiraya veren sözleşme süresince kiralananın kullanmaya elverişli halde bulunması için gerekli önlemleri almak durumundadır. Bu yükümlülüğe aykırı davranıldığı takdirde kiracının bu nedenle oluşan zararının tazmini sorumluluğu gündeme gelir.Somut olayda; Davacı dava dilekçesinde, davaya konu kiralananı 2010 yılı Haziran ayında 2 yıllık kira bedelini peşin ödeyerek davalı annesi F.. A..’ndan kiraladığını fakat 2. yılın başında taşınmazın annesi tarafından diğer davalı H.. G..’e satılması nedeniyle taşınmazı kullanmasına engel olunduğunu belirterek, kiralananı kullanamaması nedeniyle peşin ödenen kira parasından 2. yıl kira bedeli ve kiralananı 2. yıl ekime hazırlama için yaptığı masraflar nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı Fatma tarafından taşınmazın 2 yıllık kira bedelinin peşin ödendiği kabul edildiğine göre, bu durumda, davacının 2. yıl kira bedeli ve 2. yıl için yaptığı masrafların davalı Fatma’dan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (2) No'lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.