Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6396 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12305 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesiİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik olarak yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir. Mahkemece, istemin yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; 12/05/2015 tarihinde başlatılan icra takibi ile davalı kiracı hakkında kira sözleşmesinin sona ermiş olduğu gerekçesine dayalı tahliye talebinde bulunduklarını, kiracının haksız olarak tahliye emrine itiraz ettiğini, itirazın kaldırılarak takibin devamına ve tahliyeye karar verilmesini talep etmiş, dilekçesinin ekinde ise sulh hukuk mahkemesine açmış oldukları kira tespit davasının reddine dair kararı, noterden çekmiş oldukları tahliye ihtarını sunarak kira sözleşmesinin uzatılmadığını taşınmazın çatılı iş yeri vasfında olmadığını belirtmiştir. Davalı, davacı ile aralarındaki yazışmalar nedeni ile kira sözleşmesi süresinin uzatıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasında düzenlenmiş 13.09.2010 başlangıç, 13/03/2015 bitim tarihli süreli stand kiralama sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Takibe yasal süresi içinde itiraz eden davalı, sözleşme süresinin uzatıldığını belirtmiştir.Borçlar Kanunu'nun adi kira hükümlerine tabi kira sözleşmelerinde kira süresinin taraflarca tayin edilmesi halinde sözleşmenin sona ermesi TBK.nun 327. maddesinde düzenlenmiştir, buna göre "Açık veya örtülü biçimde bir süre belirlenmiş ise, kira sözleşmesi bu sürenin sonunda kendiliğinden sone erer". Sözleşmedeki sürenin bitimini takip eden bir ay içinde kiralayan, İİK.'nun 272. maddesi gereğince icra dairesinden tahliye isteyebileceği gibi, dilerse mahkemeden de tahliye isteminde bulunabilir. Dosya kapsamından taşınmazın stand olarak kiralandığı ve kiralananın genel hükümlere tabi bulunduğu anlaşılmaktadır. Kiralanan genel hükümlere tabi olduğundan kira sözleşmesi, sözleşmenin VII.maddesindeki; akdin süresi ve feshi başlıklı maddede belirtilen tahliye taahhüdü tarihi olan 13/04/2015 tarihinde sona ermektedir. Zaten tahliye talepli icra takibi de süre sonundan bir ay içerisinde davalı aleyhine başlatılmıştır. Her ne kadar mahkemece dava yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddedilmiş ise de, İİK.nun 275/2. maddesinde belirtilen kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belge dosyaya ibraz edilmemiştirDavacının, icra takibinde dayandığı kira sözleşmesine istinaden itirazın kaldırılması ve tahliye istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Uyuşmazlıkta yargılamayı gerektirir bir husus bulunmadığından mahkemece, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin reddine karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 03/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.