Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 637 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4208 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kiracılık sıfatının tespitiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılığın tespiti davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının, ihaleye girerek davaya konu taşınmazı davalı Belediyeden 15.12.2013 tarihli sözleşmeyle 3 yıl süreli olarak kiraladığını, davalı belediyenin 23.09.2014 tarihinde yazı göndererek sözleşmeyi feshettiğini ve 15 gün içinde kiralananın tahliyesini istediğini bildirdiğini, kira süresinin henüz dolmadığını belirterek davacının kiracılık sıfatının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davacının kira sözleşmesine aykırı hareket ettiğini, kiralananın gıda ve meşrubat büfe yeri olarak kiralandığını ve amacı dışında kullanılamayacağına dair sözleşmede hüküm bulunduğunu, davacı hakkında sağlık için tehlikeli madde temini suçundan adli işlem yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece feshin haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 22.08.2014 tarihli polis tutanağında 1997 ve 2000 doğumlu iki kız çocuğunun büfeden çakmak gazı tüpü alarak büfenin arka tarafında burunlarına çekmeye başladıklarına dair tutanak tuttukları görülmüştür. Bu durumda davaya konu taşınmaz 2886 sayılı yasa gereği ihale ile kiraya verilmiş ise de henüz sözleşme süresi dolmadığı gibi davalı tarafından TBK'nun ilgili hükümleri gereği tahliye davası da açılmadığı anlaşılmaktadır. Usulüne uygun düzenlenen kira akdinin tek yanlı karar ile feshi söz konusu olamaz. Bu nedenle dava tarihine göre davacı tarafından açılan davanın kabulü ile kiracılığın tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.