Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 636 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9761 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Menfi tespitMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve kötü niyet tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı kiralayan, kiracı Muhammet Kahraman ve sözleşmenin kefili ... ile düzenlediği 1.10.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayanarak kiracı ve kefili hakkında ...İcra Müdürlüğü'nün 2010 / 14555 sayılı dosyası ile aylık 1.300 TL'den Ocak -Eylül 2010 ayları arası kirasının tahsili için icra takibine başlamış, ...'a ödeme emrinin tebliğ edilememesi üzerine kiracı borçlunun nüfus kaydından kiracının kardeşi olduğu zannedilerek davacı ...'ın ...'te bulunan Mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebligat yapılarak takibin kesinleşmesi üzerine haciz aşamasına geçilmiştir. Takipten haciz aşamasında haberdar olduğunu iddia eden davacı ise, kendisinin kira sözleşmesinin tarafı olmadığını, uyuşmazlığın isim benzerliğinden kaynaklandığını belirterek, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti için işbu davayı açmıştır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda kira sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı belirlenmiştir. Mevcut duruma göre kiracının kardeşi olup sözleşmenin kefili olan ... ile davacının rastlantı sonucu aynı isim ve soyadını taşıması nedeniyle yanlışlıkla davacıya ödeme emri tebliğ edilerek davacı hakkında haciz aşamasına geçilmiştir. Bu durumun davalı tarafından önceden bilindiği, kötü niyetli şekilde icra takibi yapıldığı söylenemez. Bu durumda mahkemece, menfi tespit davası kabul edilmekle birlikte kötü niyet tazminatının reddedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalının kötü niyet tazminatı ile de sorumlu tutulması doğru görülmediğinde hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.