MAHKEMESİ : İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/12/2014NUMARASI : 2014/816-2014/1322İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından borçlu aleyhine 22/01/2014 tarihinde 2013 yılı Nisan ve Mayıs ayları kira borcunu ödememesi nedeniyle icra takibi başlatılmış olup, icra takibine davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine davacı itirazın kaldırılmasını istemiştir. Davalı ise, Nisan 2011 tarihinden itibaren kiracı hastanenin işletmesinin “V.H. Sağlık Yatırım A.Ş.” ünvanlı tüzel kişiliğe geçtiğini, hastane otoparkı olarak kullanılan taşınmazın kira bedelinin de Nisan 2011 tarihinden itibaren V. H. A.Ş. tarafından ödenmekte olduğunu, kiralananın bu şekilde fiilen devrinin söz konusu olduğu bu durumda kiracılık sıfatı sona eren sözleşme tarafına tahliye davası açılmasının mümkün olmadığını, ayrıca Nisan ve Mayıs 2013 kira bedellerinin muaccel hale gelmeden önce dava konusu taşınmazın davacı tarafından “V. C.” ünvanlı bir başka işletmeye fiilen kiraya verdiğini, bu nedenle ortada herhangi bir kira borcu da bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kiralanan fiilen devredildiğinden kiracılık sıfatı sona eren sözleşme tarafının tahliyesine karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı alacaklı 22.01.2014 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde 20.10.2009 başlangıç tarihli, aylık 3.400,00 TL bedelli kira sözleşmesine dayanarak ödenmeyen 2013 Nisan ve Mayıs ayları kira bedelini olan toplam 6.800,00 TL’nin tahsilini istemiştir. Davalıya ödeme emri ile birlikte takipte dayanılan kira sözleşmesinin bir sureti de tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 28.01.2014 tarihli borca itiraz dilekçesinde; “Takip borçlusu olarak gösterilen Ö.. H.. unvanlı işletmenin, sözleşme tarihinden bu yana bu ticaret unvanıyla hizmet vermeyi sonlandırdığını, sözleşme tarihinden bu yana bahse konu hastanenin “U. A.Hastanesi” unvanı ile V. H. S.Yatırım A.Ş. tüzel kişiliğince işletilmekte olduğunu” ileri sürerek takibe itiraz etmiştir. İİK’nun 269/2.maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmesindeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır. Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca kira sözleşmesindeki imzasına ve alacağın miktarına karşı çıkmadığına göre İİK md. 269/2 maddesi gereğince taraflar arasındaki kira ilişkisi ve takip konusu miktar kesinleşmiştir. İtirazın kaldırılması davalarına özgü olarak İİK.’nun 63. maddesi hükmü uyarınca borçlu, borca itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarla bağlı olup yargılama aşamasında bu sebepleri değiştiremez ve genişletemez. Yine davalının savunmasında ileri sürdüğü dava konusu taşınmazın tahliye edildiği ve başka bir işletmeye kiraya verildiği hususu da İİK’nun 269/c maddesindeki belgelerden biri ile kanıtlanamamıştır. Dava itirazın kaldırılması davası olup, bu talebe göre mahkemece kira ilişkisi ve aylık kira bedelinin taraflar arasında kesinleştiği borcun yasanın aradığı belge ile ödenmediği gözetilerek itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken istem itirazın kaldırılması olduğu halde yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.