Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 620 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8938 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliyeİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını, kiralananın tahliyesini ve inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece kiralananın tahliyesine alacak yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili ve davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin faize ilişkin temyiz itirazlarına gelince:. Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 07.07.1995 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira sözleşmesi ve bu sözleşmenin devamı niteliğinde olan 14.06.2003 başlangıç tarihli, yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İlk sözleşmenin devamı niteliğinde olan 14.06.2003 tarihli sözleşmenin 8 maddesinde: kira bedellerinin her ayın ilk beş gününde peşin ödeneceği, işletici kira borcunu ödemediği takdirde geçiken her ay için %15 gecikme faizi alınacağı kararlaştırılmıştır.6098 Sayılı TBK.nın 88, 120.m/1 ve 2.fıkraları gereğince sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı 120.m/1.fıkrada belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faiz oranı hakkında akdi faiz oranı geçerlidir. 6101 Sayılı TBK.nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 7.maddesinde; "TBK.nın kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76. faize ilişkin 88. temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138.maddesi görülmekte olan davalara da uygulanır." hükmü öngörülmüştür. Bu nedenle yukarıda açıklandığı üzere kiracı hakkında 6101 Sayılı TBK.nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'unun 7.maddesi gereğince Türk Borçlar Kanun'unun 120.maddesinin uygulanması gerekir.6102 Sayılı TTK.nun 12. maddesi hükmüne göre "bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. Anılan Yasanın 11. maddesinde "Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasında sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir." 15. maddesinde de "İster gezici olsun ister bir dükkanda veya sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedeni çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin 2. fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır." düzenlemesi bulunmaktadır. Bir kimsenin Vergi Usul Kanunu'na göre esnaf sayılması, TTK. yönünden de esnaf kabul edilmesini gerektirmez. Ticaret Siciline ya da Oda'ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar göz önünde bulundurularak davalının tacir olup olmadığı hususu araştırılıp, davalının tacir olması durumunda faizin hesabında TBK.nun 88 ve 120. maddesindeki sınırlamaların etkili olmayacağı gözetilerek faizin hesaplanması gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda bir nolu bentte yazılı nedenle kararın tahliyeye ilişkin kısmının ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın alacak yönünden faize ilişkin kısmının BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.