Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5978 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3772 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/10/2012NUMARASI : 2010/595-2012/374Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira sözleşmesi gereğince teminat olarak verilen senede dayalı olarak yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalıya ait taşınmazı 01/11/2007 tarihinde kiraladığını sözleşme ile birlikte davalıya depozito olarak 15.000 TL tutarlı açık senet verdiğini, kiralayandan kaynaklanan sebeplerle kira ilişkisini sonlandırarak kiralananın anahtarını teslim ettiğini, davalının teminat senedi ile haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi yaptığını belirterek icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise davalının kiralananı 01/11/2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile üç yıl süre ile kiraladığını 26/01/2010 tarihli ihtarnamesi ile tahliye edeceğini bildirdiğini, sözleşmenin 11. Maddesi gereğince 6 aylık süre boyunca kira ödemekle yükümlü olduğunu, davacının 2010 yılı Temmuz ayına kadar işleyecek kiralardan sorumlu olduğunu, davacı kiracı hakkında İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2010/3308 sayılı dosyasında 19.126 TL kira alacağının tahsili için icra takibi yapıldığını, İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/282 sayılı dosyasında itirazın iptali ile 7650 TL icra inkar tazminatına hükmedildiğini, ayrıca takibe konu edilmeyen 6420,55 TL daha kira alacağı bulunduğunu, davacıdan hali hazırda 25.546,55 TL kira alacağı ve 7650 TL icra inkar tazminatı alacağının bulunduğunu, ayrıca Karşıyaka 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/13 D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yapıldığını, davacının kiralanana verdiği zararlar nedeni ile 10.680 TL borcunun bulunduğunu, ayrıca ödenmeyen elektrik ve su faturaları nedeni ile de davacının borçlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece teminat senedinin iade koşullarının yerine getirildiği davacı tarafından ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.Taraflar arasında 01/11/2007 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan mesken niteliğindeki taşınmaz yaşlı bakım evi olarak kullanılmak üzere davalı tarafından davacıya kiralanmıştır. Sözleşmede kiralananın temiz ve boyalı olduğu belirtilmiş, sözleşmeye ekli olarak demirbaş listesi verilmiş ve sözleşmenin özel şartlar kısmında, kiracının depozito olarak 15.000 TL değerinde açık senet verdiği, tahliye edildiğinde gayrimenkulün elektrik su borcu sıfırlanıp kiracıya ait çöp vergisi ve aidatlar ödenip taşınmaz teslim edildiği gibi teslim alınırsa depozitonun kiracıya iade edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin bu hükmü geçerli olup tarafları bağlar.Davacı kiracının teminat senedinin iadesini talep edebilmesi için gayrimenkulün elektrik su borcu sıfırlanıp kiracıya ait çöp vergisi ve aidatlar ödenip taşınmaz teslim alındığı gibi teslim edildiğinin kanıtlanması gerektiği gibi, davalı kiralayanın da teminat senedinin bedelini talep edebilmesi için aynı şekilde kiracının sözleşmede belirtilen iade koşullarından hangisi veya hangilerini yerine getirmediğini somut bir biçimde ileri sürmesi ve mahkemece de tarafların ileri sürdüğü hususlar değerlendirilerek davacı kiracının sorumlu olduğu miktarın tespit edilmesi gerekir. Davalı kiralayan tarafından, kiracının ödenmeyen elektrik su borçlarının bulunduğu belirtilmesine rağmen bunların hangi aylara ilişkin ve ne miktarda olduğu belirtilmediği gibi davacı kiracının kiralanana zarar verdiği ve bu konuda delil tespiti yapıldığı belirtilmesine rağmen, mahkemece konusunda uzman bilirkişilerle yerinde keşif yapılarak taşınmazda kiracının hor kullanımından kaynaklanan hasar bulunup bulunmadığı değerlendirilmemiş, kiracının kiralananı sözleşmeye uygun bir biçimde tahliye ve teslim edip etmediği tartışılmamıştır. Kiralananda hasar olduğuna ilişkin delil tespiti yapılmış olması, kesin bir şekilde kiralananın sözleşmeye uygun bir biçimde kiralayana teslim edilmediğini göstermez.O halde mahkemece ödenmeyen elektrik su paralarının ne kadar olduğu hususu davalı kiralayana açıklattırılarak buna ilişkin belgelerin ibrazı ve tahliye tarihi itibarıyla kiracının sorumlu olduğu miktar tespit edildikten sonra, davacı kiracıdan varsa buna ilişkin ödeme belgelerini ibraz etmesinin istenmesi, ayrıca kiralananın sözleşmeye uygun bir biçimde kiralayana teslim edilip edilmediği hususunda tarafların delilleri toplanarak ve konusunda uzman bilirkişilerle yerinde keşif yapılarak taşınmazda kiracının hor kullanımından kaynaklanan zarar bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken soyut ifadelerle sözleşme hükümleri tekrarlanarak davacının sözleşme şartlarını yerine getirmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu sebeple bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.