Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5896 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 2359 - Esas Yıl 2012





ÖZET: SÖZLEŞMEDE, KİRALANANI SÜRE BİTMEDEN TEK TARAFLI OLARAK TAHLİYE ETME HAK VE YETKİSİ KENDİSİNE TANINMAYAN Kİ­RACININ, KİRALAYANIN BİLGİSİ VE RIZASI OLMAKSIZIN VE HAKLI BİR NEDENE DAYANMAKSIZIN, KİRA SÜRESİNİN BİTİMİNDEN ÖNCE KİRA­LANANI TAHLİYE ETMESİ SÖZLEŞMEYE AYKIRI DAVRANIŞ SAYILIR. BU DURUMDA KİRACI, KİRALAYANIN BU YÜZDEN UĞRADIĞI ZARARI TAZMİNLE SORUMLUDUR. KİRALAYAN DA, KİRALANANI AYNI KOŞULLARDA YENİDEN KİRAYA VERMEK KONUSUNDA GEREKEN ÇABAYI GÖSTERMELİ VE BÖYLECE ZARARIN ARTMASINA SEBEBİYET VERMEMELİDİR. AKSİ TAKDİRDE, ART­MASINA SEBEP OLDUĞU ZARAR TUTARINI KİRACIDAN İSTEYEMEZ.KİRALANANIN TAHLİYE EDİLDİĞİNİN KABUL EDİLEBİLMESİ İÇİN, KİRALANANIN FİİLEN BOŞALTILMASI YETERLİ DEĞİLDİR; ANAHTARIN DA KİRALAYANA TESLİM EDİLMESİ GEREKİR. KİRACININ BİLDİRDİĞİ TAHLİYE TARİHİNİN KİRALAYAN TARAFINDAN KABUL EDİLMEMESİ HALİNDE, Kİ­RALANANIN FİİLEN BOŞALTILDIĞINI VE ANAHTARIN TESLİM EDİLDİĞİNİ, BÖYLECE KİRA İLİŞKİSİNİN KENDİSİNCE İLERİ SÜRÜLEN TARİHTE HUKUKEN SONA ERDİRİLDİĞİNİ KANITLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ, KİRACIYA AİTTİR. KİRACI, KİRALANANI KENDİSİNİN İLERİ SÜRDÜĞÜ TARİHTE TAHLİYE ETTİĞİNİ İS­PATLAYAMAZSA, KİRALAYANIN BİLDİRDİĞİ TAHLİYE TARİHİNE İTİBAR OLUN­MALIDIR.Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan alacak ve tazminat davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağı ve hor kullanım tazminatının tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın Temmuz ayında terk ve tahliye edildiğini belirterek aylık 1.240 TL üzerinden 2010 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım aylarının kira paraları ile 2.075 TL hor kullanım tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı Haziran ayı başında taşınmazı tahliye ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.1- Davalının kira bedeline ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sözleşmede, kiralananı süre bitmeden tek taraflı olarak tahliye etme hak ve yetkisi kendisine tanınmayan kiracının, kiralayanın bilgisi ve rızası olmaksızın ve haklı bir nedene de dayanmaksızın, kira süresinin bitiminden önce kiralananı tahliye etmesi sözleşmeye aykırı davranış (haksız fesih) sayılır; böylesi bir durumda kiracı, kiralayanın bu yüzden uğradığı zararı tazminle sorumludur. Ne var ki, Borçlar Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla söz­leşmelerde de uygulanması gereken 44. maddesi uyarınca, kiralayan da, kiralananı aynı koşullarla yeniden kiraya vermek konusunda gereken çabayı göstermeli ve böylece zararın artmasına sebebiyet vermemelidir. Aksi tak­dirde, artmasına sebep olduğu zarar tutarını kiracıdan isteyemez.Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli de­ğildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini is­patlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır.Olayımıza gelince; davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.11.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ve aylık kira parası konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiralananın Haziran ayında tahliye edildiğini savunmuş ise de bunu yazılı delil ile kanıtlayama­mıştır. Bu durumda davacının bildirdiği tarihe itibar edilmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde kiralananın Temmuz ayında tahliye edildiğini belirtmiş ise de hangi gün tahliye edildiğini belirtmemiştir. Nitekim kiralananın Temmuz ayında tahliye edildiği mahkemenin de kabulündedir. Bu nedenle mahkemece ya­pılacak iş kiralananın Temmuz ayındaki tahliye tarihinin belirlenerek tespit edilen bu tarihten itibaren taşınmazın kira sözleşmesindeki bedel ve koşullarda ne kadar sürede yeniden kiraya verilebileceği uzman bilirkişilerden rapor alı­narak belirlenmeli ve davalının bu süreye kadar olan kira bedelinden sorumlu tutulması gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan dönem sonuna kadar kira bedelinden sorumlu tutulması doğru değildir.2- Davalının hor kullanım tazminatına ilişkin temyizine gelince;Davacı dava dilekçesinde istemiş olduğu kira bedelinin mahsubundan sonra 2.075 TL hor kullanım tazminatının tahsilini istemiştir. Davacının Trabzon İkinci Sulh Hukuk Mahkemesi’nden tespit istemi sonucu alınan 18.08.2010 tarihli bilirkişi raporuna göre kiralananda 1.800 TL tutarında hasar tespiti yapılmıştır. Bu miktar davalı tarafından da kabul edilmiştir. Mahkemece bu konuda başka bir araştırma da yapılmadığına göre davalının kabul ettiği 1.800 TL hor kullanım tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacının talebinin tamamının kabulüne karar verilmesi de doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’ya 6217 sayılı Kanun’la eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK’nın 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.