Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5887 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 5568 - Esas Yıl 2009





İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, kiracı yönünden itirazın kaldırılmasına,kefil yönünden itirazın kısmi olarak 7,176.-YTL üzerinden kaldırılmasına, temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı kiracı borçlu ve kefil hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlular vekilinin yasal süresinde itiraz etmesi nedeni ile davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması takibin devamı ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, kiracı yönünden itirazın kaldırılmasına, kefil yönünden itirazın kısmi olarak 7,176.-TL üzerinden kaldırılmasına, temerrüt nedeni ile tahliyeye karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı şirketin kira borcunu ödememesi nedeniyle, icra takibi yapıldığını, borca itiraz ettiklerini, itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu iddia ile itirazın kaldırılarak takibin devamına, kiralananın tahliyesine ve % 40 icra tazminatı verilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, kiralananın tahliye edilip, 2006 yılı 10.ayına kadar tüm kira borcunun ödendiğini, 10. aydan sonra, kira parası ile alacaklının borçlarının mahsubu yoluna gidildiğini, kiralanana doğalgaz çektirilip boya badana yaptırıldığını toplam 14,417.-YTL civarında alacaklı olduğunu, kira borcunun 10,368.-YTL olması nedeni ile borç karşılandığından davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı kiracının kira ilişkisini ve borcu kabul ettiği, kira borcunu ödediğini İİK 269/c maddesinde yazılı belgeler ile kanıtlayamadığı, adi kefilin, BK. 484. maddesi gereği YHGK kararında belirtildiği gibi kira süresi boyunca sorumlu olduğu, 6570 sayılı yasanın 11. maddesi gereği uzayan dönem için kefilin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, kiracı borçlu yönünden itirazın kesin kaldırılmasına, temerrüt nedeni ile kiralanın tahliyesine, kefil yönünden itirazın kısmen kabulüne, sorumlu olduğu 7.176.-YTL üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. 1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davalılar vekilinin, kefil yönünden temyiz itirazlarına gelince; uyuşmazlık tahliye ve kira alacağı istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 01.04.2005 başlangıç tarihli üç yıl süreli,işyeri büro niteliğindeki kira sözleşmesi hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesini davalı H......... E.........’in kefil sıfatıyla imzaladığı tartışmasızdır. Davacı vekili, icra takibinde tahliye istemi ile birlikte, 01.09.2006-31.03.2007 tarihli 2,415.-YTL, 01.04.2007-31.03.2008 tarihli 4,761.-YTL ve 01.04.2008-01.11.2008 tarihli 3,192.-YTL olarak toplam 10,368.-YTL kira bedelinin davalılardan tahsilini istemiştir. Davalı H......... E..........’in 01.04.2005 başlangıç tarihli üç yıl süreli kira sözleşmesindeki kefaleti adi kefalet niteliğindedir. Adi kefilin sorumluluğunu düzenleyen B.K.nun 486.maddesi uyarınca borçlunun borcundan kefilin sorumlu tutulabilmesi için borçlunun iflas etmesi veya hakkındaki icra takibinin semeresiz kalmış olması gerekir.Asıl borçlu kiracı hakkında,yapılan takip sonucu düzenlenen örnek 13 ödeme emri tebliği üzerine herhangi bir haciz işlemi başlatılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kefil hakkındaki istemin reddine karar verilmek gerekirken, doğrudan doğruya kefilin kira sözleşmesindeki süre ile sorumlu olduğundan bahisle yazılı şekilde kefil hakkında istemin kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 18.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.