Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5865 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13961 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Dikili Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/04/2013NUMARASI : 2012/191-2013/124Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu tarla vasfındaki taşınmazı 2003 yılından itibaren, davalıya kiraya verdiğini, kira bedeli olarak yıllık 3.500,00 TL'ye anlaştıklarını, 2007 ve 2008 yıllarına ait 7.000,00 TL tutarındaki kira bedellerinin ödenmediğini belirterek fazlaya ait dava ve takip hakları saklı kalmak üzere 3.500,00 TL kira alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise, müvekkilinin taşınmazı sadece 2007 yılında kullandığını, 2008 yılında kullanmadığını, yıllık 3.500,00 TL kira bedelini kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davacı vekili yargılama sırasında davasını ıslah ederek 7.728,75 TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 7.728,75 TL alacağın davalıdan tahsiline, faize ilişkin bakiye istemlerin reddine karar verilmiştir.Davacı kiralayan yıllık kiranın 3.500,00 TL olduğunu ileri sürerek ödenmeyen 2007 ve 2008 yılı kira parası olarak 7.000,00 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili ise yıllık kira bedelini kabul etmemiştir. Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmaması ve davacının iddia ettiği kira bedeline davalının karşı çıkması durumunda, kira bedelinin miktarının davacı tarafından kanıtlanması gerekir. 6100 Sayılı HMK.nun 200. maddesi gereğince, davalı taraf açıkça muvafakat etmediğinden talep edilen yıllık kira miktarına göre kira miktarının tanıkla kanıtlanması mümkün değildir. Ancak; davacı kiracı miktarını yazılı belge ile kanıtlayamamış ise de, dava dilekçesinde her türlü yasal kanıt demek sureti ile yemin deliline de dayandığının kabulü gerekir. Mahkemece, davacıya kira miktarı konusunda davalıya yemin teklif etme hakkının bulunduğunun hatırlatılması, yemin teklif edilmesi halinde davalıya eda ettirilmesi, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Diğer taraftan taraflar arasında akdi ilişki olduğundan sözleşme hükümlerine göre kira alacağı hesaplanması gerekirken yazılı şekilde ecrimisil hesabı yapılarak alacak hakkında karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.