Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5838 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10115 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh ... MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalının 01/04/1976 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu belirterek aylık kira bedelinin 01/04/2007 tarihinden geçerli olmak üzere brüt ....250 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, .......... ile müvekkili arasında en son 01/04/1985 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin, kiraya veren .....'in taşınmazdaki payını 30/07/1990 tarihinde satın aldığını, böylece müvekkilinin kiracılık sıfatının kalmadığını, taşınmazda kullandıkları alandan daha fazlasına malik olduklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davalının söz konusu taşınmazı 1990 yılında satın aldığı, satın alarak hisseli malik durumuna düştüğü, davalının kullanmış olduğu fiiliyattaki alanın kendi hissesine düşen miktardan çok daha az bir alan olduğunu, taraflar arasında kira ilişkisinden çok müşterek mülkiyet kuralları çerçevesinde paydaşların hak ve sorumluluklarının devreye girdiğini, ayrıca taraflar arasında yeni akdedilen pay ve paydaş çoğunluğunu teşkil eden yeni bir sözleşmenin imzalanmadığını, şayet davacıların davalı olan paydaşın taşınmaz üzerinde diğer paydaşlar aleyhine ayrı bir kullanımı söz konusu ise bunun yolunun ayrı bir tazminat davası, paydaştan çıkarma davası veya ortaklığın giderilmesi davasının konusu olabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davada dayanılan 01/04/1976 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi, kiralayan sıfatıyla, asaleten ve vekaleten ifadesi kullanılarak .......... ile kiracı davalı arasında düzenlenmiştir. Kiraya veren ..........'in vekaleten, ifadesini kullanmakla tüm paydaşlar adına sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmaktadır. Daha sonra .......... ile davalı kiracı arasında 01/04/1985 tarihli kira sözleşmesi imzalanmış ve davalı, kiraya veren ..........'in taşınmazdaki payını satın almıştır. Tüm bu hususlarda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, kiracının, kiralanan taşınmazda paydaş olması ile kira sözleşmesinin sona erip ermeyeceği, davalının kira bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı konusundadır. Kira sözleşmesi tarafların karşılıklı olarak fesih konusunda anlaşması ile mahkeme kararıyla ya da kiralananın yok olması ile sona erebilir. Bu nedenle 01/04/1976 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi usule uygun olarak sona erdirilmediğine göre sözleşme ayaktadır. Kural olarak paylı mülkiyet hükümlerinde her bir paydaş kendi payı için kira tespit davası açabilir. Somut olayda kiralanan dava tarihi itibariyle de paylı mülkiyete konu olup, Mahkemece davacıların sahip olduğu pay oranları nazara alınarak paya yönelik tespit hükmü kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici ....madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, .../.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.