Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5813 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8018 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Sulh ... MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, ....nun 347.maddesi gereğince tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 347/....maddesi hükmüne göre konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya veren sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminde en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçici ....maddesi uyarınca, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce ....nun 347.maddesinin ... fıkrasının son cümlesinde öngörülen kira sözleşmelerinden ... yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte geri kalan süre beş yıldan daha kısa olanlar hakkında yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl, on yıllık uzama süresi dolmuş olanlar hakkında da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ... yıl sonra uygulanacağı öngörülmüştür.Davacılar vekili, dava dilekçesinde ve 03.07.2014 keşide tarihli ihtarnamede konut ve çatılı işyeri kiraları hükümlerine tabi işyeri olarak 01.01.1989 tarihinde kiraya verilen taşınmazın kiraya verilmesinden itibaren on yıl geçtiğinden, on yıllık uzama süresi sonunda, bu süreyi izleyen uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunduğunu belirterek kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, taşınmazdan tahliyesi istenilen davalının bahsi geçen taşınmazı kullanmadığını, taşınmazı ...... ..... Ltd.Şti isimli şirketin kiracı sıfatı ile kullandığını, taşınmazda bulunmayan davalının taşınmazı tahliye etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalının kiralananda başlangıçta yukarıda belirtilen kira sözleşmesi ile kiracı olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Bir kira sözleşmesi ya tarafların ortak iradesi, ya bir yargı kararı ya da kiralananın yok olması ile sona erer. Kiralananın el değiştirmesi, bir başkasına satılması ya da kira sözleşmesinin yok olması veya yırtılması sözleşmeyi sona erdiren nedenlerden değildir. İkinci yapılan kira sözleşmesi, ilk yapılan kira sözleşmesinin ortadan kaldırıldığı ya da feshedildiği anlamına gelmez. Zira ikinci sözleşmenin tarafları farklı olup davada dayanılan kira sözleşmesi halen ayaktadır ve geçerliliğini sürdürmektedir. Davalı, dayanılan kira sözleşmesinin feshedildiğini, kiralananın yöntemine uygun şekilde kiraya verene teslim edildiğini kanıtlayamadığına göre, uyuşmazlığın 01.01.1989 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici ....madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.