Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5694 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7352 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi.İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, ödenmeyen kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Davacı dava açıldıktan sonra verdiği 01.07.2015 tarihli dilekçesi ile davalının tahliyesini de talep etmiş olup mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 9.488-TL asıl alacak ve ferileri yönünden itirazın kaldırılmasına ve davalının dava konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı alacaklı davalı borçlu hakkında 04.03.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2014 yılının 6. ayından 2015 yılının 2. ayına kadar bakiye kira alacakları ile 2014 yılının 10. ayı kira bedeli 10.883-TL asıl ve 328,82-TL faiz olmak üzere toplam 11.211,82-TL alacağın tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlu süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde; borcu olmadığını, kiralananın işyeri olması sebebi ile kiranın stopaj ile birlikte brüt yatırıldığını, aylık net kira bedelinin 4.249,35-TL olduğunu belirterek borca ve takibe itiraz ettiğini bildirmiştir.1-Davalının alacağa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 15.06.2010 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedeli 3.500,00 TL olarak belirlenmiş, bu bedelin net ya da brüt olduğu açıklanmamıştır. Her ne kadar mahkemece; kira sözleşmesinde stopaj bedellerinin davacıya ait olduğuna dair hüküm bulunmaması nazara alınarak karar verilmiş ise de, kira sözleşmelerinde kararlaştırılan kira bedelinin net mi, yoksa brüt mü olduğunun anlaşılamadığı hallerde, kararlaştırılan bedelin brüt olduğunun kabulü gerekmektedir. TBK.nun 302.maddesi gereği vergi ve benzeri yükümlülüklere kiraya veren katlanmalıdır. Bu durumda mahkemece; stopajın kararlaştırılan kira bedelinin içinden kesilerek kalan miktar üzerinden hesaplama yapılarak alacağa karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.2-Davalının tahliyeye yönelik temyiz ve itirazlarına gelince; Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 176 ve devamı maddelerine göre taraflar ıslah yolu ile dava konusu iddialarını ve savunmalarını genişletip, değiştirebileceklerse de daha önce dava konusu edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla istem konusu yapılmasına yasal açıdan olanak yoktur. Davacı alacaklı itirazın kaldırılması talebi olan ilk davasına, tahliye davasını ıslah yoluyla ekleyemez. Bu durumda mahkemece davacının tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ıslah talebinin kabul edilerek, tahliye isteminin de kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın alacağa ve tahliyeye ilişkin olarak BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.