Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5647 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3081 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Hazır bulunanın sözlü beyanı dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, sözleşme gereği ödenmesi gereken alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile 157.500 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı vekilinin faiz başlangıç tarihine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince: Davacı kiracı davalı kiralayan aleyhine 30.04.2008 düzenleme tarihli sözleşmeye dayalı olarak 28.10.2008 tarihinde başlattığı icra takibi ile taahhütname gereğince ödenmeyen 21 aylık kira bedeli toplam, 157.500 TL nin tahsilini istemiştir. Ödeme emri davalıya 07.11.2008 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalının süresinde yaptığı itiraz ile takip durmuştur. Davacı itirazın iptali davası açmayıp işbu alacak davası ile 157.500 TL nin tahsili ve ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren faiz yürütülmesi talebinde bulunmuştur. Kural olarak, alacağa faiz yürütülebilmesi için ödeme tarihi ile ilgili taraflar arasında bir sözleşmenin bulunması veya borçlunun bir ihtar ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi zorunludur. Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer (818 sayılı BK.nun 101/1, 6098 sayılı TBK.nun 117/1 maddeleri). Davacı tarafından yapılan icra takibi ile davalıya yapılan ödeme emri ihtar niteliğindedir. Bu durumda ödeme emrinin davalıya tebliğ tarihi olan 07.11.2008 tarihinden itibaren alacağa faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde dava tarihinden itibaren alacağa faiz işletilmesine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda (2) No'lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 Sayılı HMK'ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1.350 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine 04/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.