MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/11/2012NUMARASI : 2012/607-2012/1110Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kiracı tarafından açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının davalıya 14.496,30 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388. maddesi ile bunun karşılığı olarak düzenlenen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre hüküm, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Hüküm gerekçesi dosya içeriğine uygun olmak zorundadır. Ayrıca, hükmün gerekçesi ile sonuç kısmı birbiri ile çelişmemelidir. Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı şirket ile yapılan kira sözleşmesi ile kiralanan iş yerinin beklenen ilgiyi görmemesi ve ilginin artması için kiralayanın yeterli özeni göstermemesi nedeniyle kiralananı boşaltma zarureti oluştuğunu, noterden keşide edilen ihtarname ile taşınmazın boşaltılacağının davalıya bildirildiğini, kalan tüm borçların ödenmesine rağmen, davalı tarafından gönderilen 25.05.2012 tarihli ihtarnameyle tahliye nedeniyle oluşan üç aylık kira, ortak gider ve reklam gideri adı altında 61.424.57 TL+KDV'nın kiracı şirketten talep edildiğini, davalıya borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, fesih nedeni olarak belirtilen nedenleri kabul etmediklerini, alışveriş merkezinin ilgi görmesi için gerekli çabayı sarfettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece hükmün gerekçesinde davalının 14.496,30 TL alacaklı olduğu yazılı olduğu halde hükmün sonuç kısmında davacının davalıya 14.496,30 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Kararın bu şekilde yazımı ile, gerekçe kısmında 14.496,30 TL borç bulunduğu tespit edildiği belirtilmiş iken hükmün sonuç kısmında 14.496,30 TL borç olmadığının tespiti yazılmak suretiyle çelişki yaratılmıştır. Bu nedenle hüküm Yargıtay denetimine, usul ve yasaya uygun olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.