MAHKEMESİ :Sulh ... MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, erken tahliye nedeniyle makul süre kira bedeli ve hor kullanma tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 41.200,00 TL hor kullanma tazminatının tahsiline, makul süre kira bedeline yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; mülkiyeti müvekkiline ait taşınmazların davalıya kiraya verildiğini, davalı kiracının sözleşme devam ederken kiralanan yeri 2013 yılının Mayıs ayı itibariyle müvekkilinin haberi olmadan herhangi bir bildirimde bulunmaksızın terk ederek sözleşmeye aykırı davrandığını, davalı kiralayanın taraflar arasındaki sözleşmeyi ancak dört ay önceden yazılı olarak bildirerek feshetme imkanı olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete bu hususta yapılan herhangi bir bildirimin söz konusu olmadığını, davalı kiracının mecuru sözleşme hükümlerine aykırı olarak erken tahliye etmiş olması sebebiyle kiracının kira dönem sonuna kadar olan borçlarından sorumlu olacağının mevzuat ve taraflar arasındaki sözleşme gereği olduğunu, davalı kiracının taşınmazı tahliye ederken taşınmazı kendisine kiralama anında teslim edildiği şekilde bırakmadığını, hasarlı bir şekilde bırakarak tahliye ettiğini, müvekkili şirket tarafından mecurdaki hasar ve zararın tespiti için mahkeme aracılığıyla tespit yaptırıldığını, kiralanan yerin kiracı tarafından sözleşmeye aykırı biçimde tahliye nedeniyle doğan ve ödeme günündeki .... tarafından uygulanan efektif döviz kuru karşılığı TL olarak hesaplanacak ve taşınmazın tahliyesinden sözleşme süresi sonuna kadar işleyecek olan 60.000 USD dört aylık kira bedeli alacağının dava tarihinden itibaren merkez bankasının döviz tevdiat hesaplarına uyguladığı en yüksek faiz oranı üzerinden işletilecek faizi ile davalı şirketten tahsiline ve davalı şirketin mecura vermiş olduğu zararların tazmini için fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 55.200,00TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı tarafından tazminine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ;kira sözleşmesinin feshi ile kiralanan taşınmazın tahliye edileceğine dair ihtarnamenin 05/02/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, 05/06/2013 tarihi itibariyle kira sözleşmesinin feshedildiğinin kabul edilmesi gerektiğini bu nedenle müvekkili şirketin en fazla Mayıs ayı kirası ile beş günlük Haziran ayı kirasından sorumlu tutulabileceğini, taşınmaza hasar verilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 51.200,00 TL hor kullanma tazminatının tahsiline, “Davalı, ..... .... Noterliğinin 01/02/2013 tarih ve 03813 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeden kaynaklanan tek taraflı erken fesih hakkını kullanmış, ancak davacı kiralayanın adresini değiştirmesi ve yeni adresini kiracıya bildirmemesi nedeniyle ihtarname ancak 28.03.2013 tarihi itibari davacıya tebliğ edilmiştir. Sözleşmenin .... Maddesi, taraflara adres değişikliğini ... gün içinde karşı tarafa bildirim yükümlülüğü yüklemiştir. Davacı bu bildirimde bulunmadığı için davalı kiracının fesih ihbarının 01.02.2013 tarihinde gerçekleştiği, 2013 şubat, Mart, Nisan ve Mayıs ayları kira bedelleri de ödendiği için davalının davaya konu dört aylık kira bedelinden sorumlu olmadığı sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle erken tahliye nedeniyle makul süre kira bedeline ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. ...- Dosya kapsamına, toplanan delillere,mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir....- Davalı vekilinin yıpranma payına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında akdedilen 01/08/2011 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi ile dava konusu taşınmazların kiraya verildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiraya veren taşınmazda meydana gelen hasarları mahkeme aracılığıyla tespit ettirmiş, .../05/2013 tarihli tespit raporunda, taşınmazda 55.200,00TL tutarında hasar olduğu belirtilmiştir. Mahkemece alınan .../02/2014 tarihli bilirkişi raporunda, tespit raporunda belirtilen, süpürgeliklerin ve tuvalet taşlarında, kapılarında, zeminlerinde ve su tesisatlarında kırılma ve bozulmaların giderilmesinde belirtilen ....200,00 TL bedelin hemen iki altında aynı zararın giderilmesi işi için bu kere ....000,00 TL yazıldığından mükerrerliğin giderilmesi gerekeceği ve tazminatın 51.200,00 TL olabileceği,belirlenen bu bedelin kadri maruf olacağı belirtilmiş , .../02/2015 tarihli bilirkişi ek raporu ile de "Boya, badana sisteminin kirlendiği, hasarlı olduğu, boya badananın yenilenmesi, tavanın onarılması" olarak belirtilen kalemde, ....000,00 TL kirlenme bedelinin mutad kullanım neticesi oluşacağı tespit edilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Mahkemece bu hususta hükme esas alınan bilirkişi raporunda bir isabetsizlik bulunmasa da gerek tespit raporunda gerekse yargılama aşmasında alınan bilirkişi raporlarında kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece bilirkişiden alınacak ek rapor ile davalı kiracının kullanım süresiyle orantılı yıpranma payı düşülmek suretiyle hor kullanma tazminatı belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....-Davacı vekilinin erken tahliye nedeniyle makul süre kira bedeline yönelik temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında akdedilen 01/08/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin .../B-B maddesinde, kiracının, kira süresi zarfında, neden belirtmeden yazılı olarak yazının kiralayana tebliğinden itibaren dört ay sonra hüküm ifade etmek koşulu ile kira sözleşmesini tek taraflı feshedebileceği kararlaştırılmıştır. Kiracı şirket, erken fesih hakkını kullanarak kira sözleşmesinin 30/04/2013 tarihi itibariyle feshedildiğini ve aynı gün taşınmazın tahliye edileceğini bildirmek amacıyla kiraya verene 01/02/2013 tarihli ihtarnameyi keşide etmiş, ihtarname 05/02/2013 tarihinde "mahalle muhtarı tespit edilemediği" gerekçesiyle muhataba tebliğ edilmeden merciine iade edilmiştir. Kiralanan taşınmaza ait anahtarların .../05/2013 tarihli yazılı belge ile teslim edildiği tarafların kabulündedir. Kira sözleşmesinin .../B-b maddesine göre, kiracının erken tahliye nedeniyle makul süre kira tazminatından kurtulabilmesi için fesih ihtarının kiraya verene tebliğinden itibaren dört aylık süre tanınması gerekir. Somut olayda, kiracı 01/02/2013 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile dört aylık ihbar süresini beklemeden kiralananı tahliye edip ,anahtarları .../05/2013 tarihinde teslim etmiş olmakla sözleşmede kararlaştırılan dört aylık ihbar şartına uymamıştır. Bu durumda sözleşmede kararlaştırılan dört aylık feshi ihbar süresinin yeniden kiraya vermek için gereken makul süre kabul edilerek davalı kiracının .../05/2013 tarihinden itibaren dört aylık makul süre kirasından sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda (...) ve (...) No'lu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici ....madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 03/.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.